NAMAZ KILARKEN SÜTRE EDİNMENİN GEREKLİLİĞİ VE BU KONUDAKİ RİVAYETLER
1) Sadakatu’bni Yesar, İbnu Umer (R.A.)’u, şöyle derken işittiğini rivayet etti. Resûlullah (S.A.V.) “Sadece sütreye doğru namaz kıl” buyurdu.
(Bu hadisi İbnu Huzeyme (800) Abdurrezzak (2305) Beyhaki (2/272) ve Hakim (1/251) sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)
2) Sehl İbnu Hasme (R.A.) şöyle dedi : Resûlullah (S.A.V.), sizden biriniz sütreye doğru namaz kılacağı vakit, sütreye yakın dursun ki, şeytan onun namazını kesmesin buyurdu. (Ebu Davud (695) ve Hakim (1/251) sahih)
3) İbnu Umer (R.A.)’dan, (şöyle dedi:) Resûlullah (S.A.V.) bayram günü (namaz için sahraya) çıktığı zaman (hizmetçisine) bir harbe taşımasını emrederdi. (Harbe namaza duracağında) karşısına dikilir, kendisi de ona doğru namaz kılar, halk da arkasında namaza dururlardı. Bunu sefere çıktığında da yapardı. (Resûlullah (S.A.V.)’in vefatından sonra) Halifelerde bunu âdet edindiler. (Bu hadisi Buharı (494) Müslim (501) rivayet etmişlerdir
4) Umer (R.A.)’dan, şöyle dedi: Namaz kılmak isteyenler, direklerin arkasında oturanlardan daha çok orada hak sahibidirler.
(Bu hadisi Buharı (502) ve Beğavi (2/453) rivayet etmişlerdir.)
5) Muaviyetu’bnu kurre babasından rivayet ederek şöyle dedi. Umer (R.A.)’dan, iki direk arasında namaz kılan birini gördü. Adamı tutarak direğin birisine doğru itti ve ona (direğe) doğru namaz kıl dedi.
(Bu hadisi İbnu Ebi Şeybe (2/370) Mevsulan rivayet etmişlerdir.)
NAMAZ KILANIN ÖNÜNDEN GEÇENİN GÜNAHKÂR OLDUĞU
Resûlullah (S.A.V.) buyurdu ki: “Namaz kılanın önünden geçen kimse, üzerine ne kadar (günah aldığını) bilse idi. O namaz kılanın önünden geçmektense kırk (bilmem ne kadar zaman, yerinde) durması daha hayırlı olur.”
Ravi Ebu Nadr dedi ki: Kırk gün mü, ay mı yoksa sene mi dedi bilmiyorum.
(Bu hadisi Buharı (510) ve Müslim (507) rivayet etmişlerdir.)
NAMAZ KILANIN ÖNÜNDEN GEÇMEK İSTEYENİ ENGELLEME
Bize İbnu Hilal tahdis edip şöyle dedi: Ben ve bir arkadaşım beraberce hadis müzakere ettiğimiz sırada hemen Ebu Salih es-Semman: Ben Ebu Said’den işittiğimi ve gördüğümü sana tahdis edeyim, dedi şöyle anlattı: Ben Ebu Said ile beraber bulunduğum sırada bir cuma günü Ebu Said kendisini gelenden geçenden setr edecek bir şeye doğru namaz kılıyordu. Birden bire Ebu Muayt oğullarından genç bir adam geldi ve Ebu Said’in önünden geçmek istedi. Ebu Said’de göğsüne dokunup onu def etti. O genç etrafına bakındı fakat Ebu Said’in önünden başka geçecek (yol bulamadı. Dönüp yine (önünden) geçmeğe davrandı. Ebu Said birinci seferden daha şiddetli bir surette onu göğsünden iterek def etti. Bu sefer karşısına dikilip Ebu Said’e sövdü. Sonra insanları sıkıştırarak çıkıp gitti. Mervan’ın yanına girdi. Ebu Said’in yaptığı muameleden şikâyet etti. Arkasından Ebu Said’de Mervan’ın yanına girdi. Mervan ona: – Şu kardeşin oğlu ile ne alıp veremiyorsun? Geldi, senden şikâyet ediyor, dedi. Bunun üzerine Ebu Said şöyle dedi: Resûlullah (S.A.V.)’den işittim, buyuruyordu ki: “içinizden biri kendisini gelenden geçenden koruyacak bir sütreye karşı namaza durup ta biri önünden geçmeye davranacak olursa onu göğsüne dokunarak def etsin, dinlemezse onunla boğuşsun .Çünkü o ancak bir şeytandır.
(Bu Hadis Buharı (509) ve Müslim (505) rivayet etmişlerdir.)