Devlet erkanına nasihat ettiğini zannedenler ezaya sabır mı? yoksa hatadan tevbe mi ? vaciptir size?
İslam da Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker büyük bir yere sahiptir. Bu kulluk eylemi ve sosyal hayatın nizamını sağlamanın bir diğer adı ise “Müdahale Hukuku”dur.
Şüphe yok ki toplumların ıslahı bu esasın te’sisine ve yine toplumların ifsadı da bu esasın ikame edilmemesi neticesinde vuku’u bulmaktadır.
Kur’an, konu ile alakalı çokça bilgi vermiş bu hukuka riayet edenleri medhetmiştir. (Al-i İmran 110 ayeti gibi)
İlim ehli de bu konuda çokça eser te’lif etmiştir. Bunlardan bir tanesi Şeyhul İslam İbn Teymiyye rhm
” el-Hisbe (Devlet bazındaki müdahaleyi anlatır) bir diğer eseri ise yine bu isim ile
“Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker” dir.
Bu hukukun içerisinde ayrıca bir bölüm varıdır ki o da Devlet Erkanına- Yöneticilere- nasihat bablarıdır. Bu konuda şüphe yok ki onlarında nasihate ihtiyaçları vardır. Hatta bu konuda onlara nasihat edilmesi neredeyse halka nasihatten daha evladır. Zira bir yöneticin kararı tüm topluma etki etmektedir.
Ancak şunu unutmamak gerekir ki devlet erkanına nasihat her bireyin yapacağı bir ıslah ameli değildir. Bu konu hakkında yazılmış eserler de mevcuttu. (Yukarıda zikri gecen kitaplar gibi)
Bir de şurası var ki, birileri çıkıyor güya devlet erkanına nasihat ettiğini zannediyor. Sizi uyarıyorum ! Bu son uyarı ! Deyyuslar ! Müşrikler ! Kafirler vs sıralıyor. Davet yaptığını düşünüyor. Sonra başına gelen bir eza olunca “Allah yolunda mücadele ettik ” diyor.
Hayır ! Sen menheci hatadan dolayı cezalandırıldığını neden düşünmüyorsun?
Rasul’un sünnetine muhalefetten dolayı cezalandırıldığını neden düşünmüyorsun?
Sen ezaya sabırdan önce sünnete muhalefetten dolayı tevbe etmelisin !
Cihan Elmas’ı Uluder youtube Kanalından takip edin.