İbn Teymiyye’yi Susturabildiler mi? İslam tarihine bakıldığı zaman hemen hemen her dönem ehli sünnet imamlarının dalalet ehlinin çirkin saldırılarına ve zulümlerine maruz kaldığı görülmektedir. Hatta Ulemadan bazılarının canına dahi kast edildiği görülür.
Dalalet ehli, ehli sünnet ile ilmi mücadeleden her daim çekindiği için fiziki müdahaleyi tercih etmişlerdir. Hatta bazıları ehli sünnet ulemasını bir çok iftiralara maruz bırakarak yöneticilere dahi şikayet etmişlerdir.
İmam Ahmed (rhm)’in cehmiler tarafından gördüğü eziyet, bahsini ettiğimiz mevzunun en bariz misallerindendir.
Bununla beraber ismini burada zikredemeyeceğimiz onlarca alim ya meydanlarda yahut da zindanlarda fırak-i dalle tarafından eziyetlere maruz bırakılmıştır.
İşte bunlardan biri de Şeyhulislam Ebu’l Abbas Takiyuddin İbn Teymiyye el-Harrani’dir. (ö.1328)
Ehli sünnetin tevhid inancını fitnelerin ayyuka çıktığı bir dönemde müdafaa eden İbn Teymiyye rahmetullahi aleyh, hem yöneticilerin hem de mutasavvıfların çirkin saldırılarına maruz kalmıştır.
Ömrünün 1/3 ne tekabül eden zindan hayatı anlattıklarımızın ispatıdır. 60 kusur yıllık ömrünün yaklaşık 19 yılının zindanlarda geçmesi İbn Teymiyye’nin muhaliflerinin sadrına saldığı korkunun azametini ortaya koymaktadır.
Dönemin mutasavvıfları kendi batıllarının açığa çıkmasından duydukları korku ile İbn Teymiyye’yi dönemin yöneticilerine iftiralarla şikayet ederek zindana attırdılar. Onu susturmak istediler. Davasının intişarına mani olmak istediler.
Tıpkı bugün yine onu iftiralarla karalamak ve halkın nazarında itibarını zedelemek isteyenlerin yaptıkları gibi. O gün İbn Teymiyye’nin bedenini hapsetmek isteyenlerin artıkları, bu gün O’nun sözlerini hapsetmek istiyorlar.
Peki İbn Teymiyye’yi Susturabildiler mi?
Hayır.
İbn Teymiyye (rhm) zindanı kendisine mekteb eyleyerek ilmi çalışmalarına orada da davam etti. Akaid, hadis, fıkıh, tefsir, siyaset ve daha bir çok dalda eser te’lif eden İbn Teymiyye, bununla da yetinmeyip bir çok alim (İbn Kayyım, İbn Kesir, Zehebi…) yetiştirdi.
Kalemiyle, kılıcıyla, yetiştirdiği talebeleriyle İslami mücadeleyle özleşen İbn Teymiyye’yi ne o gün ne de bugün susturamadılar.
Zindanların karanlıklarından, gündüzün aydınlığına rağmen karanlıklarda kalanları aydınlatan ibn Teymiyye, kendi asrına güneş olduğu gibi asrımıza da güneş olmaya devam etmektedir.
İbn Teymiyye’nin önünde bulut olmaya çalışanlar ne o gün ne de bugün amaçlarına ulaşamamışlardır.
Kitapları mücessime ve müşebbiheye reddiyeler ile dolu olan ibn Teymiyye, muhalifleri tarafından mücessime olmakla iftiraya uğratıldı. Müfteri İbn Battuta yalanlarla dolu tarihine bir yalan daha ekleyerek İbn Teymiyye’yi müşebbihe olmakla karalamaya çalıştı.
Allah’a hamd olsun ki kendisi hayatta iken kendisi, vefatından sonra talebeleri, daha sonra insaf sahipleri ve bu gün de ehli sünnet İbn Teymiyye’yi müdafayı kendisine bir borç bildi. Maruz kaldığı iftiraların tamamından onu beri kıldı.
Mühürlü kalpleri, perdeli gözleri açan Allah’a hamd olsun. Hidayeti hak edene hidayeti, dalaleti hak edene dalaleti isabet ettiren Allah’a hamd olsun.
Hamd Kitabına Hadm ile Başlayan Allah’a Mahsustur.
Cihan Elmas
22.07.2020 / BURSA