Ey Müslüman… ! unutmaki kadının görevi ve ödevi, evindeki işleridir. Çocuklarına şefkatli davranması, onları sağlıklı bir şekilde yetiştirmesi, dini ve ahlaki konularda onları eğitmesidir.

İşte bundan dolayıdır ki şeriat onları toplum işleriyle sorumlu tutmamıştır… İslamın erkek topluluklarında kadının varlığını asgariye indirmesi, fitnenin önlenmesi içindir.

Allah c.c Cuma’yı erkeğe emretti. Gusul abdesti almayı, güzel koku sürünmeyi, güzel giyinmeyi, sonra da erkence camiye gitmeyi onlara öğütledi. Buna karşı da büyük sevap vadetti. Cuma’da bulunmamayı ise münafıkların sıfatlarından saydı. Hatta üç cumayı terkedene nifak damgasını vurdu.

Bütün bunların yanında kadına, cuma’ya katılmada sadece ruhsat verdi. Erkekleri zorladığı gibi bir icbar ifade etmedi.

{ … Tarık bin Şihab r.a dan gelen haberde Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : Cuma cemaatle her müslümanın hakkı ve ödevidir. Dört sınıf hariç ; köle, kadın, çocuk ve hasta.. “ }

Ebu Davud : 2.c.1067.n

Nevevi r.h der ki : Cuma icma ile kadına farz değildir. Yani kadının cuma sorumluluğu olmadığın da icma vardır. Çünkü erkeklerle karışma söz konusudur. Bu ise caiz değildir.

Tıpkı Cuma gibi, öbür cemaat namazları da onlara farz değildir.  Yani  Allah’ın teşvik ettiği ve terkedene azap tehdidinde bulunduğu ibadete  kadını icbar etmedi.

Hatta kadının cemaata katılmamak durumunda Rabb’ine daha yakın olacağı, evinde olursa ve erkekler toplantısından ne derece uzak kalırsa, Allah’a ve rızasına o derece yakınlaşmış olacağı bildirilmiştir.

{ … İbni Mesud r.a dan Rasulullah s.a.v buyurdular ki : Kadının evindeki namazı misafir odasındakinden üstündür. Yatak odasındaki namazı da evindeki namazından üstündür. }

Ebu Davud : 570.n

{ …  Ümmü Seleme r.anha!dan da benzer bir nakil var. Onda ise şu fazlalık var : “ Onun odasındaki namazı evindekinden üstün, evindeki de toplum mescidindekinden daha üstün dür. “ }

Heysemi Mecmau’z Zevaid : 2/34

{ … Yine Ümmü Seleme’den : “ Kadınların en hayırlı mescidi, evinin dip köşesidir.” }

Ahmed Müsned : 6/297

Cihad da öyle : Yani erkeklere Allah’ın farz kıldığı zorluk, meşakkat, belalar ve can feda etme emri, kadınlar için illa da farz değildir.

Bu can pazarındaki müslümanın edineceği başarı, sevap ve dereceler bir çok delillerde anlatılmış, bundan yan çizen kimseler de   münafık   sayılmıştır.

İşte cihadın dindeki bu üstün yeri ve mertebesi kadınları da heveslendirmiş, katılmak istemişler ama şeriat onlara, evet dememiş ve cihad için çıkmalarını hoş görmemiştir.

Niçin … ? … Çünkü kadının erkeklerle sürtüşmesinin onlarla ölçülmesinin şerli ve zararlı olduğundan dolayıdır. Hatta kadının o ortamda erkekleri riyaya sokmasından da korkulmuştur.

Ama onlara cihad olarak Hacc ve Umreyi göstermiştir. Bu konuda Aişe r.anha’dan nakledilen rivayetler var : Diyor ki ;

{ … Ben Rasulullah s.a.v’den  Cihada gitmek için izin istedim de o : sizin için en güzel cihad makbul olan haccdır,buyurdu. }

Buhari : 6.c.2704.s

Yine bir başkasında : “ Dedim ki ya Rasulullah kadınlara cihad sorumluluğu yok mu ?. O : Var dedi. Onlara gereken cihad, öldürmesizdir. Yani Hacc ve Umredir, buyurdu.

Başka bir nakilde ise ; Nebi s.a.v den cihada izin istedim ; O : “ cihadın hacc ve umredir ” buyurdu.

Ahmed Müsned : 6/165

Hafız İbni Hacer der ki ; onlara cihadın farz olmamasının en önemli sebebi, erkeklerle yanyana gelmeleri ve yerine göre setri bozmaları gibi kendilerinden beklenene ters hallere mecbur olacaklarındandır.0 yüzden, hacc onlar için cihaddan daha üstündür.

Fethul – Bari : 6/416.

Tabi ki bütün bunlar, İslam topraklarını düşmanın işgal etmediği haller için geçerlidir. Aksi halde – kadın erkek – bütün herkese cihad farzdır.

İslam dini aynı zaman da onları, çalışıp kazanmaktan, rızık yolu aramaktan, ev geçimini sağlamaktan da affedip, bu sorumlulukları erkeğe yüklemiştir. Çünkü  erkek kadına hakim olduğu gibi ev dışındaki çalışmasıyla da kazanmaya yeterlidir.  Bu yüzden ev nafakasıyla erkek mükelleftir. Kadın için bu tür bir ödev yoktur.

Eğer bekar, dul veya boşanmış ise ; geçimi babasına, ya da veliyyi emre aittir. Hiçbiri yoksa, beytulmaldan karşılanır. Bütün bunlar da mümkün değilse, ihtiyacını giderecek kadar evinden çıkıp çalışmasına ve kazanmasına ruhsat vardır. Tabi ki bu da tesettürlü, vakarlı ve  hanım hanımcık olması şartıyla. 

Tacuddin el Bayburdi

Similar Posts