Değerli Müslümanlar … ! unutmayınız ki Kur’anı alel usul şiir gibi okumak, onu anlamadan, kavramadan geçmek sünnete uygun bir okuma şekli değildir… Kur’anı arapcasından öğrenmek, – en azından bir meal ile de olsa – ne anlattığını anlamak ve Ayetlerdeki amele yönelik ibadetlerin nasıllığını – sünneti seniyye ile beraber – öğrenmek en güzel Kur’an okuma adabıdır… Çünkü bu ümmetin selefi öyle yapıyorlardı.
“ … Abdullah İbni Mes’ud r.a şöyle dedi : Biz Peygamber s.a.v’den on Ayet öğrendiğimizde, bu Aytelerde olanı olanı güzelce öğrenmeden, inen diğer on Ayete geçmiyorduk. “ – Bu rivayeti aktaran – Şureyk’e :
– Ayetlerdeki amele ait şeyleri mi ? – sorup öğrenmeden diğer on Ayete geçmiyorlardı – diye sorulunca ; “ evet “ diye cevap verdi. “
Hakim Müstedrek : 1/557
“ … el-Kasım b. Avf, eş-Şeybâni’den dedi ki : İbn Ömer radiyalahu anh’ı şöyle derken dinledim : Biz dönemimizden bir süre yaşadık. Bizden herhangi birimize Kur’ân’ı öğrenmeden önce iman verilirdi. Muhammed sallallahu aleyhi sellem’e sure nazil oluyor, kişi de o surede belirtilen helallarını, haramlarını ve yanında durulması gereken hususları öğreniyordu. Tıpkı sizin Kur’ân’ı öğrendiğiniz gibi. Sonra şunları söyledi : Ben birtakım kimseler gördüm ki onlara Kur’ân veriliyor. O da Fatihadan itibaren sonuna kadar okuyor ama Kur’ân’ın emrinin, yasağının ne olduğunu da bilmiyor. Yanında durup da aşmaması gereken sınırı da bilmiyor. Onu adi hurmanın etrafa saçılması gibi darmadağın ediyor. “
Hakim Mustedrek : 108 Sahih.
Tacuddin el Bayburdi