Her Kim Gücü Olduğu halde Kurban Kesmez İse Bizim Namaz Kıldığımız Yere Yaklaşmasın
Hadisin Tahkiki
Bismillahirrahmanirrahim
Rabbim yardım et ve kolaylaştır.
Bu hadisi İmam Ahmed rivayet etmiştir ve demiştir ki: Bize Ebû Abdurrahman tahdis etti, Bize Abdullah b. Ayyaş, Abdurrahman b. Hürmüz el-A’rac’dan oda Ebû Hureyre’den tahdis etti ve dedi ki: Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu: ”HER KİM GÜCÜ OLDUĞU HALDE KURBAN KESMEZ İSE BİZİM NAMAZ KILDIĞIMIZ YERE YAKLAŞMASIN’‘
Hadisi İbni Mace ”Essünen” de (3123) Dare Kutni Essünen de Ubeydullah b. Ebi Cafer oda El-A’rac’dan, Beyhakî Şuab (7334), Hakîm El Müstedrek (4/228), İbn Abdilber Et Temhid (23/191), Cessas Ahkamül Kur-an’ da (552)’de rivayet etmişlerdir.
ABDULLAH BİN AYYAŞ
Kendisini, İbni Hibban ”Es-sikat” (8962)’da zikretmiştir ve şöyle demiştir: ”Abdullah b. Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî Mısır ehlindendir. Künyesi ise Ebû Hafs’dır. Babasından hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de Leys b. Sa’d ve el Mukri rivayet etmiştir. Hicri 170 senesinde vefat etmiştir”
İbn Ebi Hatim, ”el Cerh ve-t Tadil ” (5/126/580,İmam el-Muallimi’nin Tahkiki ile) şöyle demiştir: Babamı şöyle derken işittim: ”Kuvvetli değildir, saduktur, hadisi yazılır. Onun hali İbn Lehia’ya yakındır”
İmam Ebû Dâvud ”Sualatul Acurri” (1585)’te Acurri şöyle demiştir: Ebû Dâvud’a sordum Abdullah b. Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî’nin hali nedir? Dedi ki: ”Hadisi zayıftır. Kendisinden İbn Vehb rivayet etmiştir.”
İbn Yunus et-tarih (759)’da şöyle demiştir: ”Ebû Hafs diye künyelenir. Babasından rivayet etmiştir. Kendisinden de Leys b. Sa’d, İbn Vehb ve el-Mukri rivayet etmiştir. Hadisi münkerdir. Hicri 170 senesinde vefat etmiştir.
İbn Yunus’a bu noktada İbn Makula ”el-İkmal” kitabında mutabaat etmiştir.
İbn Beşkuval ”Şuyuhu İbn Vehb” (129)’da zikretmiştir ve şöyle demiştir: ”Metruktur. Hadisi münkerdir.”
İmam Zehebi ”Mizan” kitabında şöyle demiştir: Ebû Dâvud ve en-Nesai kendisinin zayıf olduğunu söylemişlerdir. ”
Bu geçen nakillerden sonra gözüken şudur ki; Abdullah b Ayyaş, İmam Müslim’in Sahihinde kendisini mutabaat’da zikretmesine rağmen bir çok vecih ile tad-if edilmiştir. Bunlardan biri İbn Beşkuval’in şu sözüdür: ”Maruf kimselerden bilinmeyeni rivayet eden biridir.”
Zeyd b. Hubab, İbn-i Mace’nin rivayetinde Abdullah b. Ayyaş’tan rivayet etmiştir. O ise bazı alimlerin yanında tevsik edilmiştir. Bunlardan bir kaçı Ali b. el-Medini ve Yahya b.Main’dir. Alimler de kendisinin zayıflardan rivayet etmesini ve Sufyan es-Sevri’den rivayetlerini eleştirmişlerdir. Kendisine Abdullah b. Yezid el-Mukri mutabaat etmiştir ki el-Mukri Buhari ve Müslim’in ricalinden olup sikadır.
Sonra İmam Darekutni bu hadisi ”Sünen” de Ubeydullah b. Ebi Cafer’den o da el-Ara’c’dan rivayet etmiştir. Yani Ubeydullah b. Abdullah b. Ayyaş’a mutabbat etmiştir. Lakin görülüyor ki bu mutabbat hatadır. Zira bu isnad çok zayıftır.
Muhammed b. Habban kendisine alimler Tad’if etmiştir.
Amr b. Husayn ise muhaddisler onun hadisini yalancı olması ve rivayetinin munker olması sebebiyle terk etmiştir. Bunlardan Ebû Hatim, Ebu Zur’a, İbn Adiy, Darekutni, Hatip ve diğerleri Tad’if etmişlerdir. Yine Darekutni’nin isnadı mutabaat için elverişli değildir.
Sonra İmam Beyhakî ”eş-Şuab’ da hayaveh b. Şureyh oda Abdullah b. Ayyaş’dan oda el-Ara’c’dan bunu rivayet etmiştir. Hayaveh ise Sika olup Buhari’nin ricalindendir. Lakin bu rivayeti Hayaveh’den oda Abdullah’tan olmak üzere Abdullah b. Yezid el-Mukri rivayet etmiştir ve ancak buda hata olarak gözükmektedir. Çünkü Hayaveh’den Muhammed b. Ahmed b. Enes rivayet etmiştir. Ve Darekutni gibileri onu tad’if etmiştir. Hatta Zehevi onu hadis uydurmakla itham etmiştir.
Sonra Beyhakî’nin hocalarından olan Ebû Abdurrahman es-Sülemi sofiler için hadis uydurmak sebebiyle ve bazı tasniflerinde mevzu hikayeler rivayet etmesi sebebiyle Tad’if edilmiştir.
Sonra İbni Abdilber ”et-Temhid” de Ebû Hureyre’den mevkuf olmak üzere Ubeydullah Cafer’den oda İbn Hürmüz’den ve Ubeydullah b. Cafer’den oda el-Ara’c’dan iki isnad ile nakletmiştir.
İbn Hürmüz’e gelince kendisinin Abdullah b. Ubeyd b. Hürmüz olduğu söylenmiştir. Kendisini ise İbni Hibban’dan başkası tevsik etmemiştir. Hafız İbni Hacer ise kendisinin makbul olduğunu söylemiştir. Lakin İbni Hürmüz mechul biri olduğu halde İbni Hacer böyle bir hükme nasıl ulaşmıştır? Ancak belli ki bu da hatadır. Görünen odur ki Abdurrahman b. Hürmüz el-Ara’c bu kimsenin ta kendisidir. Çünkü o Ubeydullah b. Cafer’in hocalarındandır. Umulur ki doğru olan budur.
Ubeydullah’ın el-Ara’c’dan rivayetine gelince bunu Yahya b. Eyyub rivayet etmiştir. Bazıları ise onu tevsik etmiş bazıları ise onu tad’if etmiştir. Kendisi Buhari’nin ricalindendir. Ancak Buharı ise sadece sikalardan rivayet eder.
Cessas rivayetine gelince, kendisi Yahya b. Said’den oda Abdullah b. Ayyaş’tan oda el-Ara’c’dan rivayet etmiştir. Buda çok zayıf bir isnaddır. Çünkü Yahya b. Said el-Attar alimler kendisini Tad’if etmiştir. Sonra Abbas b. Velid b. Mubarek Mechul-ul hal biridir ve bu da sahih değildir. Tüm bu rivayetlerden ortaya çıkan şey şudur ki: Bu hadis merfu olarak değil Ebû Hureyre’den mevkuf olarak sabit olmuştur. Abdullah b. Yezid’in İbni Ayyaş’tan oda Ara’c’tan rivayetine gelince, belki el-Mukri’nin Abdullah’tan rivayeti sabit olabilir. Çünkü Abdullah’ın hali İbn Lehia’nın haline yakındır ve bilinen odur ki kendisi, kendisinden kudema naklederse hadisine itibar edilebilir. Lakin Abdullah b. Ayyaş bu hadisi el-Ara’c’dan merfu olarak zikretmesinde hata etmiştir. Buna sebep İbni Abdilber şöyle demiştir: Benim indimden en olanak olan bu hadisin Ebû Hureyre’ye mevkuf oluşudur.
Allah en iyi bilendir.
Her Kim Kurban Kesmez İse Hadisi Yazan: Oğuz Önder