Değerli Müslümanlar … ! şüphesiz ki kulun ameli olarak Allah’a takdim ettiği en değerli ibadeti Namazıdır… Bunun içindir ki basiretli her müslüman, – her konuda olduğu gibi – bu konuda da kendisini örnek alacağı kimse Allah Rasulü s.a.v olmalıdır… Hatta kadın olsun erkek olsun, bu ameli Allah Rasulü s.a.v’in tarif ettiği şekilde yapmak zorundadır… Çünkü Namaz konusunda kadın-erkek ayırmı islamda yapılmamıştır…

Namazla alakalı konuşulan konulardan bir tanesi de ; rukudan doğrulduktan sonra ellerin bağlanıp bağlanmaması konusudur… Bu konu da ilim ehli insanlardan konuşanlar olmuş ve bazıları bağlanması gerekir demişler, bazıları ise bağlanmaz diye fetva vermişlerdir… Dolayısıyla konu ile ilgili iki farklı görüş ortaya çıkmıştır.

Ama delille ve islam’ın ortaya koyduğu kaide ve kurallarla  hareket etmeyi kendilerine şiar edinenler ise, ellerin bağlanması gerektiğini savunmuş ve bunuda isbat etmişlerdir… Dolayısıyla delille hareket ettiğini söyleyen bir Müslümana düşen de, bu konudaki delilleri araştırıp onlara uygun hareket etmesidir… Çünkü islam’da birbirine zıt iki şey olmaz… Bu şekilde görülen ne kadar mevzu varsa, unutmayınız ki bunun sadece bir tanesi ve delile dayalı olanı doğrudur…

Mevzu ile alakalı noktanın güzel anlaşılmasını ümid ederek, kısa bir izah yapmayı uygun görüyorum.

Değerli kardeşlerim … ! Bilindiği gibi kıyam, Namazın içerisindeki ayakta duruş şekline verilen bir isimdir… Bu ister Namaza ilk durulduğu zamanki ayakta duruş şekli olsun, isterse Rukudan sonraki ayakta duruş şekli olsun …

Bunu öğrenmek isteyenler, Namazın tarifi ile alakalı hadisi şerifleri dikkatlice gözden geçirmeleri yeterlidir…

Namaza ilk girişteki ayakta duruşa kıyam denilmesi ve burada ellerin bağlanması konusunda herangi bir sıkıntı yoktur … Sıkıntı, Rukudan sonraki halin ne olduğu hususu olduğundan dolayı, ben bir çok delilin içerisinden sadece bir iki tanesini zikrederek bu duruşun adınında kıyam olduğunu isbat etmek istiyorum…

“  Sahabe buyuruyorlar ki : Rasulullah Ruku’dan başını kaldırıp “ semiallahu limen hamideh “ dediği zaman, o anlını yere koyuncaya kadar biz kıyam’da dikilirdik, sonra ona uyardık. 

Müslim : 2.c.474/199.n

“ … Huzeyfe r.a şöyle anlatıyor : “ … Rasulullah s.a.v ile beraber Namaz kıldım. Ruku’da subhane rabbiyel azim dedi. Rukusu da ilk kıyamı gibi uzun sürdü. Ruku’dan başını kaldırınca da semiallahu limen hamideh dedi. Ruku ile secde arasındaki bu kıyamı ise rukusundan biraz daha kısa idi … 

Nesei : 3.c.1664.n

Değerli Müslüman eğer dikkat ettiysen … ! Rukudan sonraki duruşun adına İslam Kıyam diyor … Ki zaten kıyam’ın Türkçe karşılığı ayakta durmak demektir … Dolayısıyla eğer rukudan doğrulduktan sonraki halin adı kıyam ve Allah Rasulü s.a.v de, namazının kıyamında ellerini bağlamış ise bize düşen ne olur … ? Yani biz de Namazımızın kıyamında ellerimizi bağlamamız gerekmez mi … ? … Elbette ki bunun cevabı ; Bizim de aynen Namazın kıyamında ellerimizi bağlamamızdır …

Eğer gerçekten delille hareket ettiğini iddia ediyor isen, Allah Rasulü s.a.v’in şu hadisi şeriflerini iyice düşün, üzerinde dikkatlice dur ve ondan sonra karar ver.

  حَدَّثَنَا عَلْقَمَةُ بْنُ وَائِلٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا كَانَ قَائِماً فِى الصَّلاَةِ قَبَضَ بِيَمِينِهِ عَلَى شِمَالِهِ .   

“ … Vail İbn Hucur r.a dan. Şöyle dedi : Rasulullah s.a.v’i Namaz’da kıyam’da iken, sağ eli ile sol elini kabzettiğini gördüm. “ 

Nesei : 2.c.887.n – Ahmed : 4/316 – Dare Kutni : 1/1089.n

Bu hadisi şerifte görüldüğü gibi Allah Rasulü s.a.v Namazın kıyamında ellerini bağlıyormuş …

“ … Vail İbnu Hucr r.a’dan, şöyle dedi : Rasûlullah s.a.v’i namaz için tekbir aldığı vakit, ellerini kulakları hizasına kadar kaldırdığını ve sonra ruku’ya giderken ve sonra Semiallahu limen hamideh deyip rukudan kalkarken de aynı şeyi yaptığını ve namazda da – yani namazının kıyamında da – sağ eliyle sol elini tuttuğunu gördüm. 

Bu hadisi Ahmed : 4/318 – 18392.n da hasen bir senedle rivayet etmiştir.

İkinci zikredilen Hadis’i Şerife eğer dikkat ederseniz, Rasûlullah s.a.v’in,  gerek iftitah tekbirinden sonraki kıyamında ve gerekse ruku’dan sonraki kıyamındaellerini göğsünün üzerine bağladığını göreceksinizdir… Çünkü göğüs üzerine el bağlama olayı, eğer iftitahtekbirinden sonraki ilk kıyama hass olmuş olsaydı, hemen iftitah tekbirinden sonra ellerini göğsünün üzerinde bağladı diye ifade edilmesi gerekirdi… Ama dikkat edilirse burada ; el bağlama olayı İftitah tekbirinden hemen sonra zikredilmeyip, ruku’dan sonra zikredilmiştir. Yani, bu hareketi tek isim adı altında, ruku’dan kalktıktan sonra Namaz’da sağı ile solunu tuttuğunu gördüm demesi, ellerin iki yerde de bağlandığını isbat eden bir delildir.

Zaten – bir önceki hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi – asıl olan da budur. Çünkü o hadiste Allah Rasulü s.a.v’in : “ Namazın kıyamında iken, sağ eli ile sol elini kabzettiği “ anlatılmaktadır… Dolayısıyla ;

“ Lafzın hususi olduğuna delalet eden bir karinesi olmadığı müddetçe, her lafız umum ifade eder.”

kaidesi gereyince, kıyam her iki duruşun adıdır ve her ikisinde de ellerin bağlanması gerekir…

Bu konuda yine dikkatinize sunmak istediğim iki sahih hadis daha var… Bu hadislerin üzerinde de biraz kafa yorarsanız eğer, konuyu daha güzel anlayacağınıza eminim …

“ … Esma r.anha der ki : “ … Mescide girdim Rasulullah s.a.v’i namaza durmuş buldum. Bende onun mahiyetinde Namaza durdum. Kıyamı o kadar uzattı ki, kendi kendime oturuvermek ihtiyacı hissettim… Nihayet Rukuya vardı, fakat rukuyu da uzattı. Sonra başını kaldırıp tekrar kıyamı uzattı. O kadar ki, eğer biri gelseydi Rasulullah’ın ruku etmediği hayaline kapılırdı. “

Diğer bir rivayette ise şöyle deniliyor :

” … Peygamber’in Ruku yapmış olduğunu bilmeyen bir insan gelseydi, – Rukudan sonraki – Kıyamın uzunluğundan dolayı Peygamber’in Ruku ettiğini söyleyemezdi ” 

Müslim : 3.c.906/14-906/16.n

Değerli kardeşlerim … ! eğer bu iki hadisi şerife dikkat ettiyseniz burada, Allah Rasulü s.a.v’in – görüntü olarak – Namazının ilk kıyamı ile Rukudan sonraki kıyamı arasında herhangi bir farkın olmadığı anlatılıyor… Çünkü Esma r.anha,

“ … sonra başını kaldırıp tekrar kıyamı o kadar uzattı ki, eğer biri gelseydi Rasulullah’ın ruku etmediği hayaline kapılırdı. “ dediği gibi ;

” … eğer biri gelseydi – Rukudan sonraki – Kıyamın uzunluğundan dolayı Peygamber’in Ruku ettiğini söyleyemezdi ”  buyurmaktadır.

Dolayısıyla bu gösteriyor ki Namazın ilk kıyamında eller nasıl bağlı idiyse, Rukudan sonraki Kıyamda da eller öylece bağlıydı … Eğer ilk kıyamda eller bağlı, ikincisinde ise bağlı olmasaydı, sonradan gelen bir kimse ne diye Allah Rasulü s.a.v’in Ruku etmediği hayaline kapılsın ki … ?  veya niye Ruku ettiğini söyleyemesin ki … ? 

Hulasa bu demektir ki şekil olarak iki kıyam arasında bir fark yoktur… Fark olmadığından dolayı da sonradan gelen bir kimse ; Allah Rasulü s.a.v acaba Ruku yaptı mı yapmadı mı diye düşünmeye başlar …

Bu konudaki en önemli bir hususta : Rukudan kalktıktan sonra ellerin salıverileceğine dair zayıf’da olsa bir rivayetin mevcud olmadığıdır…  Öğleyse bu konuda yapılacak en güzel şey ; Rasulullah s.a.v’in yaptığı gibi Namazımızın kıyamında – ki bu ister ilk kıyam olsun ister rukudan sonraki kıyam olsun fark etmez – ellerimizi göğsümüzün üzerine bağlamaktır.

                       Tacuddin el Bayburdi

Similar Posts