Abdullah b. Ömer’den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
(( مَنْ جَرَّ ثَوْبَهُ خُيَلَاءَ لَمْ يَنْظُرِ اللهُ إِلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، فَقَالَتْ أُمُّ سَلَمَةَ: فَكَيْفَ يَصْنَعْنَ النِّسَاءُ بِذُيُولِـهِنَّ؟ قَالَ: يُرْخِينَ شِبْرًا، فَقَالَتْ: إِذًا تَنْكَشِفُ أَقْدَامُهُنَّ. قَالَ: فَيُرْخِينَهُ ذِرَاعًا لاَ يَزِدْنَ عَلَيْهِ.)) [ رواه الترمذي وصححه الألباني في صحيح الترمذي]
“Kim, elbisesini kibirlenerek yerden sürüklerse, kıyâmet günü Allah Teâlâ onun yüzüne bakmaz.
Bunun üzerine Ümmü Seleme -Allah ondan râzı olsun- dedi ki:
– Öyleyse kadınlar elbiselerinin alt kısımlarını nasıl yapsınlar?
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
– Elbiselerinin alt kısmını (baldırlarından) bir karış aşağıya bıraksınlar (sarkıtsınlar).
Bunun üzerine Ümmü Seleme -Allah ondan râzı olsun- dedi ki:
– O zaman ayakları gözükür (açığa çıkar).
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
– Öyleyse elbiselerinin alt kısmını (baldırlarından) bir dirsek boyu kadar aşağıya bırakırlar (sarkıtırlar), bundan fazla sarkıtmazlar.”(Tirmizî rivâyet etmiş, Elbânî ‘Sahîhu’l-Câmi’de hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.)