İBN TEYMİYYE’YE SORULDU :
Nehiy (kerahat) vaktinde mescide giren kimse hakkındadır. Bu kimsenin tahiyyetul mescid namaz kılması caiz olur mu?
CEVAP:
Hamd Allaha mahsustur. Bu mesele hakknda alimlerin iki kavli bulunmaktadır. Bunlar İmam Ahmed’den rivayet edilmiştir.
Birincisi; Bu Ebu Hanife ve Malik’in kavli olup, o kimse tahiyyetul mescid namazını kılmaz.
İkincisi; O kimse onu kılar. Bu Şafii’nin kavlidir. Bu kavil daha kuvvetlidir. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur. “Biriniz mescide girdiği zaman iki rek’at kılıncaya kadar oturmasın.”
Bu bütün vakitleri kapsayan bir emirdir. Herhangi bir surette bu emirden tahsis yaptığı bilinmemiştir. Fecrin (tanyeri) doğmasından sonra ve batmasından sonra namazı men etmesine gelince, bundan birçok surette tahsis yapmıştır, geçmiş namazların kaza edilmesi, iki rek’at tavaf namazı, imam ile birlikte ziyaret namazı ve bunlardan başka namazlar gibi. Korunmuş olan umumi hüküm, tahsis edilmiş olan umumi hükümden önceliklidir.
Aynı şekilde Hutbe okunurken namaz kılmak men edilmiştir. Aynen bu iki vakitte men edildiği gibi, hatta bundan daha kuvvetlice men edilmiştir. Sonra sahihte (Buhari) Peygamber (SAV)’dan “Sizden biriniz hatip minber üzerinde iken mescide girdiği zaman iki rek’at kılıncaya kadar oturmasın.”
Nehiy vakti olduğu halde, bu vakitte tahiyyet’ul mescid namazı kılmayı kesin olarak emredince, diğer vakitte daha evla yolla böyle olur. Bununla ilgili olarak sahih sünnet geldiği için bu konuda, İmam Ahmed’in kavli değişmemiştir. Ebu Hanife ve Malik bunun hilafınadır. Onların iki yerdeki mezhebi (namazın) men edilmesidir. Bu iki imama sahih olan bu sünnet ulaşmamıştır. Allah (cc) daha iyi bilir.