1-) Nahl Suresinde secde

Rebi’a İbnu Abdillah’dan: Hz. Ömer (ra) cuma günü, minber üzerinde (hutbe verirken) Nahl suresini okumuş, secde ayetine gelince, minberden inip secde yapmış, halk da onunla birlikte secdeye kapanmıştır. Müteakip cumada da (aynı şekilde) aynı sureyi okumuş, secde ayetine gelince: “Ey insanlar, biz secde ayetlerine uymuyoruz. (Bunlar okununca) kim secde ederse isabet eder, kim de secde etmezse üzerine günah yoktur” der ve Hz. Ömer (ra) secde etmez. (Buhari’nin bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Allah, secdeyi dilemezsek farz etmemiştir.”)
Buhari, Sucudu’l-Kur’an 10; Muvatta, Kur’an 16, (1, 206)

2-) Sad Suresinde secde

Sad suresi azaim-i sucud’dan değildir.Nitekim ben Resulullah (sav)’ı o surede secde edip: “Davud (as) bu secdeyi tevbe secdesi olarak yaptı, biz ise şükür olarak yapıyoruz!” dediğini işittim.
Buhari, Sucudu’l-Kur’an 3, Enbiya 39; Ebu Davud, Salat 332, (1409); Tirmizi, Salat 405, (577); Nesai, İftitah, 48

… Ebû Said el-Hudrî (r.a.)’den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.) minber üzerinde iken Sâd suresi’ni okudu. (Sûredeki) secde âyetine gelince inip secde etti. Cemaat de onunla birlikte secde etti. Başka bir gün yine aynı sûreyi okudu. Secde âyetine gelince cemaat secde yapmaya hazırlandı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: “- Bu ancak bir nebinin tevbe (secde)sidir. Ama ben sizin secdeye hazırlandığınızı gördüm” buyurup indi ve secde etti. Cemaat de secde etti. Ebu Davud, Sucudu’l-Kur’an, 5 (1410 elbani: Sahih)

3-) Necm Suresinde secde

İbnu Mes’ud’tan: Resulullah (sav) Ve’n-necmi suresini okudu ve secde-i tilavette bulundu, beraberindekiler de secde ettiler. Ancak, aralarında bulunan Kureyşli bir ihtiyar yerden bir avuç toprak alarak alnına götürdü ve: “Bu bana yeter” dedi. İbnu Mes’ud der ki: “Ben sonra bu herifin kafir olarak öldürüldüğünü gördüm. Bu Umeyye İbnu Halef idi.” (Metin, Buhari’deki metindir)
Buhari, Sucudul-Kur’an 4, 1, Menakıbu’l-Ensar 29, Meğazi 7, Tefsir, Necm; Müslim, Mesacid 105, (676)

Zeyd İbnu Sabit’ten: Resulullah (sav)’a Ve’n-necmi süresini okudum, bunda secde etmedi.
Buhari, Sucudu’l-Kur’an 6; Müslim, Mesacid 106, (577); Ebu Davud, Salat 329, (1404); Tirmizi, Salat

4-) İnşikak Suresinde secde

Ebu Seleme’den: Ebu Hüreyre (ra)’den naklettiğine göre, Ebu Hüreyre İza’s’Semaun-şakkat suresini okudu ve secde etti. Ben kendisine: “Ey Ebu Hüreyre seni secde eder görmüyor muyum!” dedim. Bana: “Resulullah’ı secde eder görmemiş olsaydım, bende secde etmezdim!” cevabını verdi.
Buhari, Sücudu’l-Kur’an 7, 6, Ezan 100, 102; Müslim, Mesacid 107; Muvatta, Kur’an 12, (1, 205)

Ebu Hureyre’den : Biz Resulullah (sav)’la İza’s-Semaun-Şakkat suresinde ve İkra’ bismi Rabbikellezi halaka süresinde secde ettik.
Muslim, Mesacid 108, (578); Ebu Davud, Salat 331, (1407); Tirmizi, Salat 402, (573, 574)

Bize Muhammed b. Rumh rivayet etti. (Dedi ki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb’den, o da Safvân b. Süleym’den, o da Beni Mahzûm’un âzâdlısı Abdurrahmân El -A’rac’dan, o da Ebû Hureyre’den nak­len haber verdi ki şöyle demiş: «Resûlullah (Sav) înşikâk ve Alâk sûrelerinde secde etti.» Müslim, Mesâcid ve Mevziu’s Salat, 109

5- Alak suresinde secde

Ebu Hureyre’den : Biz Resulullah (sav)’la İza’s-Semaun-Şakkat suresinde ve İkra’ bismi Rabbikellezi halaka süresinde secde ettik.
Muslim, Mesacid 108, (578); Ebu Davud, Salat 331, (1407); Tirmizi, Salat 402, (573, 574)

Bize Muhammed b. Rumh rivayet etti. (Dedi ki): Bize Leys, Yezîd b. Ebî Habîb’den, o da Safvân b. Süleym’den, o da Beni Mahzûm’un âzâdlısı Abdurrahmân El -A’rac’dan, o da Ebû Hureyre’den nak­len haber verdi ki şöyle demiş: «Resûlullah (Sav) înşikâk ve Alâk sûrelerinde secde etti.» Müslim, Mesâcid ve Mevziu’s Salat, 109

6- Hac Suresinde secde

İbn Ömer’in azatlısı Nafi’, Mısırlı birinden naklediyor: Ömer b. Hattab, Hac sûresini okuyarak iki tane tilavet secdesi yaptı, daha sonra da şöyle dedi: “Bu sûrenin fazileti, iki secdeyle daha da artırıldı.Muvatta, Kur’ân, 5

Abdullah b. Dinar’dan: Abdullah b. Ömer’in Hac sûresini okuduğu zaman iki tane tilavet secdesi yaptığım gördüm. Muvatta, Kur’ân, 5 (486)

Tilavet secdesindeki zikir

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنَا خَالِدٌ الْحَذَّاءُ عَنْ رَجُلٍ عَنْ أَبِى الْعَالِيَةِ عَنْ عَائِشَةَ – رضى الله عنها – قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى سُجُودِ الْقُرْآنِ بِاللَّيْلِ يَقُولُ فِى السَّجْدَةِ مِرَارًا « سَجَدَ وَجْهِى لِلَّذِى خَلَقَهُ وَشَقَّ سَمْعَهُ وَبَصَرَهُ بِحَوْلِهِ وَقُوَّتِهِ 

… Âişe (r.anhâ)’dan; demiştir ki: Resûlullah (s.a.) gece tilâvet secdelerinde “Yüzüm gücü ve kuvvetiyle kendisini yaratıp (şekil verene) kulağım ve gözünü açana (işitme görme duygusunu verene) secde etti” der ve bunu defalarca söylerdi.

Ebu Davud, Sucudu’l-Kur’an, 7 Elbani Sahih 1414

Editörden: Diğer secde ayetleriyle ilgili hadisleri mail atabilirsiniz. Ulaşabildiğim bunlar.

Similar Posts