حَدَّثَنَا حَسَنُ بْنُ الرَّبِيعِ وَأَحْمَدُ بْنُ جَوَّاسٍ الْحَنَفِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ عَمَّارِ بْنِ رُزَيْقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بَيْنَمَا جِبْرِيلُ قَاعِدٌ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ نَقِيضًا مِنْ فَوْقِهِ فَرَفَعَ رَأْسَهُ فَقَالَ هَذَا بَابٌ مِنَ السَّمَاءِ فُتِحَ الْيَوْمَ لَمْ يُفْتَحْ قَطُّ إِلاَّ الْيَوْمَ فَنَزَلَ مِنْهُ مَلَكٌ فَقَالَ هَذَا مَلَكٌ نَزَلَ إِلَى الأَرْضِ لَمْ يَنْزِلْ قَطُّ إِلاَّ الْيَوْمَ فَسَلَّمَ وَقَالَ أَبْشِرْ بِنُورَيْنِ أُوتِيتَهُمَا لَمْ يُؤْتَهُمَا نَبِىٌّ قَبْلَكَ فَاتِحَةُ الْكِتَابِ وَخَوَاتِيمُ سُورَةِ الْبَقَرَةِ لَنْ تَقْرَأَ بِحَرْفٍ مِنْهُمَا إِلاَّ أُعْطِيتَهُ . |
Bİze Hasanu’bnu Rabî’ İle Ahmed’ b. Cevvâs El-Hanefi rivayet ettiler. Dediler ki : Bize Ebû’l-Ahvas, Aramâr b. Ruzeyk’den, o da Abdullah b. îsâ dan, o da Saîd b. Cübeyr’den, o ela İbn Abbâs’dan naklen rivayet etti. Demiş ki: Cibril, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‘in yanında otururken, Efendimiz üzerinden kapı sesine benzer tür ses işitti. Ve başını kaldırdı. Cibril bu şimdiye dek asla açılmayıp; yalnız bugün açılan bir gök kapısıdır; dedi. Müteakiben o kapıdan bir melek indi. Cibril: bu, yeryüzüne (ancak şimdi) inen bir melekdir. Bu güne kadar yere hiç inmemiştir; dedi. Melek selâm verdi ve Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — Müjde!. Sana, senden önce hiç bir Peygambere verilmeyen iki nûr verildi. Fâtiha-ı Kifâb ve sûre-i Bakara’nın son âyetleri!… Bunlardan okuyacağın her harfe mukaabil mutlaka sana, o harfin tezammun ettiği sevap verilecekdir; dedi. |
Muslim, Salât’ul Musâfirîn ve Kasruhâ, 254 |
وَحَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا مَنْصُورٌ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ لَقِيتُ أَبَا مَسْعُودٍ عِنْدَ الْبَيْتِ فَقُلْتُ حَدِيثٌ بَلَغَنِى عَنْكَ فِى الآيَتَيْنِ فِى سُورَةِ الْبَقَرَةِ . فَقَالَ نَعَمْ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الآيَتَانِ مِنْ آخِرِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ مَنْ قَرَأَهُمَا فِى لَيْلَةٍ كَفَتَاهُ » . |
Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Zuheyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Mansûr, İbrahim’den, o da Abdurrahmân b. Yezîd’den naklen rivayet etti. Abdurrahmân şöyle demiş: Beyt’in yanında Ebû Mes’ûd’a rastladım ve: Sûre-i Bakara’daki iki âyet hakkında kulağıma senden bir hadîs ulaştı; dedim. Ebû Mes’ûd şu mukabelede bulundu: — Evet Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bakara sûresinin sonunda iki âyet vardır ki, kim onları bîr gecede okursa, o kimseye kâfî gelirler.» buyurdu. |
Muslim, Salât’ul Musâfirîn ve Kasruhâ, 255 |
حَدَّثَنَا مِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ أَبِى مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ قَرَأَ هَاتَيْنِ الآيَتَيْنِ مِنْ آخِرِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ فِى لَيْلَةٍ كَفَتَاهُ » . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَلَقِيتُ أَبَا مَسْعُودٍ وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ فَسَأَلْتُهُ فَحَدَّثَنِى بِهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . |
Bize Mîncâb b. Haris Et-Temîmî rivayet etti. (Dedi ki) : Bize ibni Müshir, A’meş’den, o da İbrahim’den, o da Abdurrahmân b. Yezîddem o da Âlkametu’bnu Kays’dan, o da Ebû Mesûd El – Ensârî’den naklen haber verdi. Ebû Mes’ûd şöyle demiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Her kim bir gecede Sûre-i Bakara’nın sonundaki şu iki âyeti okursa, bu iki âyet ona kâfî gelirler.» buyurdu. Abdurrahmân demiş ki: Muteakiben Ebû Mes’ûd’a rastladım, Beyt’i tavaf ediyordu. Bu hadîsi ona sordum da, bana, o’nu Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ‘den naklen rivayet etti. |
Müslim, Salât’ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 256 |