فقال الإمام محمد تلميذ أبي حنيفة في كتابه ” الآثار ” (ص 45)
لا نرى أن يزاد على ما خرج من القبر ونكره أن يجصص أو يطين أو يجعل عنده مسجدا
Ebu Hanife’nin öğrencilerinden olan İmam Muhammed eş-Şeybani, el-Asar isimli eserinin 45. sayfasında
“Biz, kabrin dışarıda kalan kısmına ilavede bulunulmasını uygun görmüyoruz ve onun kireçlenmesinden, sıvalanmasından veya yanına bir mescid yapılmasından hoşlanmıyoruz, bunu kerih görüyoruz” demiştir.
والكراهة عن الحنفية إذا أطلقت فهي للتحريم كما هو معروف لديهم
“Kerih” ifadesi mutlak olarak kullanıldığında haram ifade eder ve bu Hanefilerin indinde bilinen bir şeydir.
Yine
وفي ” شرعة الإسلام ” من كتب الحنفية ما نصه (ص 569)
ويكره أن يبنى على القبر مسجد يصلى في
Hanefi kitaplarından olan “Şir’atu’l İslam” s. 569 da “
“Kabrin üzerine, içerisinde namaz kılınacak bir mescid yapılması mekruhtur” denilmiştir.
Şeyh Elbani / Tahrizu’s Sacid min İttihazi’l-Kuburi Mesacid
Binaenaleyh kabirlerin etrafında mescid bina edilmesi veya bazı muhterem zevatın kabrinin olduğu mescidlere yolculuk etmek veya orada namaz kılmanın sevap olduğu itikadı asıl itibari ile Hanefi mezhebinin dahi haram kabul ettiği amellerdendir.
Ne yazık ki tüm bunlara rağmen Türkiye’nin tarihi ile meşhur illerinde ne kadar tarihi mescid varsa kahir ekserisinin etrafında kabirler mevcuttur. Oysaki bu amellere irtikab edenler kendi mezheblerine dahi muhalefet etmektir.
KABİRLER ÜZERİNE MESCİD BİNA ETMEK / ÖNEMLİ BİR MESELENİN İZAHI
Bazı kimseler kabirler üzerine mescid bina etmenin caiz olduğuna dair Kehf suresi 21. ayeti delil getirmektedirler. Ayeti kerimede
“…Nitekim halk, bunların (ashab-ı kehf) hakkında çekişip duruyor: “Onların mağaralarının çevresine bir bina kurun” diyorlardı. Oysa, Rableri onları çok iyi bilir. Tartışmayı kazananlar: “Onların mağaralarının çevresinde mutlaka bir mescid kuracağız” dediler.
BİZ DE DERİZ Kİ
1.si Tefsir ve Esbab-ı Nuzul eserlerine bakarsanız bu kişilerin Hristiyan olduklarını görürsünüz.
2.si Burada tasvib veya tavsiye yok sadece haber var.
3.sü İlm-i usulde bilinen bir kaide vardır ki o da şudur ; “Öncekilerin şeriati bir çok sebepten ötürü bizim şeriatimiz değildir.”
4.sü Geçmiş şeriatten olan bazı şeylerin kabulü ancak bizim şeriatimize muhalefet etmemesine bağlıdır. Mevzu bahis mesele ise bunu yasaklayan mütevatir derecesindeki hadislere münafidir.
Rasulullah (s.a.v) vefatının hemen öncesinde ölüm döşeğinde son sözlerinden biri de “Allah, Yahudi ve Hristiyanlara lanet etsin onlar nebilerinin kabirlerini mescid edindiler” buyurmuştu.
6.sı Hanefi alimlerinden olan İmam Alusi Ruhu’l Meani isimli eserinde “Bu ayet (Kehf 21) kabirler üzerine mescid bina etmeye delil getirildi ancak bu hatalı olan görüştür” demektedir. Hanefi alimlerinden İmam Birgivi de benzer sözler söylemiştir.
Yine İmam Alusi (rhm) Bu ayetin bizden öncekilerin şeriati olduğu için makbul olduğunu söyleyenlerin hatalı olduğunu da söyler ve “Allah bunu kitabında sadece haber vermiş olsa da Rasul’u sünnetinde reddetmiştir” der.
7.sine gelince işin aslına bakıldığında kabirler üzerine mescit bina etmek geçmiş ümmetlerde de yasaktı zira Rasulullah (s.a.v) “Allah Yahudi ve Hristiyanlara lanet etsin …” buyurmuştur. Şayet o şeritte caiz olsa laneti gerektirmezdi.
8.si Ayeti kerime de bir nizadan (tartışmadan) bahsediliyor. Haliyle burada bir grubun istemediği manası da muhtemel oluyor. Tartışmayı kazananların illa haklı olduğundan da bahsedilmiyor.
9.su Son olarak kabirler üzerine mescit edinme yasaklılığını sarih olarak haber veren vahyi (hadisi) terk edip, haber ifade eden ayeti delil ittihaz etmeniz usule münafidir. Rasulullah’ın Kitab’a muhalefet ettiğini iddia etmektir !
Tüm bunlardan sonra bilinmesi gereken bir mesele daha vardır ki o da şudur : Kabirler üzerine mescid yapmak ashabın yoluna muhalefet etmektir ki bu da en büyük dalalettir.
Cihan Elmas