İslam’ın kadını koruyup kollama amacına yönelik olarak koyduğu engellerden ve yasaklardan bir tanesi de ; ince, şeffaf ve bedenini gösterecek, sezdirecek elbise giymekten onu menetmesidir.
İşte bu türden olup ta kadının vücudunu sıkan, uzuvlarını belli eden dar elbiseler giymek, çıplak olmakla aynı anlamda zikredilmiştir. Yani, örtünmenin mantığını bu şekilde bozan bütün giysileri İslam haram kılmıştır.
Unutmayalım ki kadının bu tür dar ve şeffaf elbiseyle dışarıya çıkması, fitnenin en önde gelen temel sebeblerindendir. Bu şekilde giyinip kuşanan kadınlar kınanmış, lanetlenmiş ve cehennem namzeti olan kimseler olarak vasıflandırılmışlardır.
{ … Ebu Hureyre r.a’dan gelen bir hadislerinde Allah Rasulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : “ Cehennem ehli iki sınıf insan var ki öylesini hiç görmemiştim : Bir sınıf, elindeki sığır kuyruğuna benzer kırbaçlarla insanları döver. Birisi de, giyinmiş ama çıplak kadın. Yürüyüşlerinde sağa sola yaylanır ve çalkalanırlar. Başları ise zayıf deve hörgücü gibi yapılmış vaziyette… Bunlar Cennete asla giremezler. Kokusunu da alamazlar. Halbuki onun kokusu şunun şunun yolundan alınır.” }
Ahmed : 2/355-356 – Müslim, Beyhaki, Malik
Hadisin metninde geçen “ mailat ” sözü, yürürken kırıtarak ve omuzlarını gererek yürümeyi ifade eder. “ Mailat ” başa tarak veya taç şeklinde takılana da denir. “ Mümilat ” ise bu durumda ; deve hörgücü gibi taç takma, saçı topuz yapıp tepede toplama anlamına da gelir ki ; bu da kadını güzel gösteren ve kibir alameti olan bir şeydir.
{ … Abdullah bin Ömer r.a dan gelen başka bir rivayette ise Allah Rasulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : “ Ümmetimin sonrakileri arasında bazı adamlar olur ki ; binek hayvanının semerine benzer şeye binerler ve mescidlerin kapısında inerler. Kadınları ise, giyinmiş çıplaktırlar. Başlarında zayıf deve hörgücü gibi bir şey vardır. Onlar lanetliktir. Sizden sonra bir ümmet gelse, kadınlarınız onlara hizmetçi olurdu, tıpkı sizden öncekilerin size hizmetçi olduğu gibi.” }
Ahmed : 2/323 – İbni Mace :
Değerli Müslümanlar … ! herhalde zikredilen bu iki hadisteki : “ Giyinmiş çıplak kadın ” tanımlamasından kastın ne olduğu gayet açık ve nettir.
Bu, tıpkı günümüzdeki daracık ve incecik biblo elbiseler gibi süslü püslü giyinen kadın demektir. Ya da daracık sıkma kot pantolonu giyinerek vücudunun en mahrem yerlerini dahi teşhir eden kadın ve kız demektir. Ve hatta – güya örtünüyorum diye – daracık pardüsüler giyinerek vücut hatlarını ortaya koyan bazı zavallılar demektir.
Rabbim bütün Müslümanların kadın ve kızlarından bu durumu uzak eylesin … Hatta bu çirkin hal öyle ilerledi ki, inanın bu gün kadın ve kızların vücutlarının ortası kapalı, altı, üstü, başı, göğsü, boynu, saçları, gerdanı, bacakları, açık bir şekilde sokaklarda dolaşmaktadırlar.
Bunun anlamı nedir dersiniz … ? Bu, fıtrattan ayrılıp çıplak vahşete geçiş değil midir … ?Halbuki Cenab-ı Hakk Ademoğluna seslenerek şöyle buyurmaktadır :
“ Ey Ademoğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size süs kazandıracak bir giyim indirdik. Takva ile kuşanıp – donanmak ise, daha hayırlıdır. İşte bunlar, Allah’ın Ayet’lerindendir. Umulur ki öğüt alıp düşünürler “
“ Ey Ademoğulları, şeytan, anne ve babanızın çirkin yerlerini kendilerine göstermek için, elbiselerini soyarak, onları cennetten çıkardığı gibi sakın sizi de bir belaya uğratmasın. Çünkü o ve taraftarları, sizleri görmektedirler…… “
A’raf : 26 – 27.Ay
Öyleyse ey Ademin kızları Rabbinizin bu çağrısına icabet edin ve örtünün, cehenneme girmek için hazırlık yapmayın.
İslam sizi değerli mücevher kabul etmiş ve saklı olmanızı istemiştir. Öyleyse neden bu değere nankörlük ediyorsunuz ? Bu halinizle nereye gidiyorsunuz ey kadınlar topluluğu ? . Nedir bu dar ve şeffaf elbiseler ? . Bu haliniz, sizi yaratan rabbinize karşı gelmek değil midir … ?
Düşünmüyor musunuz hiç ? … Bu şeffaf elbiselerle veya daracık giysilerle örtünmek neye yarar ? … Bunun adı giyinik çıplaklık değil midir ? … Bu durumdaki bir kadın örtülü sayılır mı hiç… ?
Değerli Müslüman … ! unutmaki biraz önceki zikredilen ikinci hadiste müthiş bir mucize tecellisi vardır…. Ne yazık ki bu gün, hadisi şerifte sözü edilen adamlar, lüks arabalarına binerler ve cami önlerinde inerler. Karıları ve kızları ise sözde giyinikler, ama daracık ve şeffaf elbiseleri ile giyinik çıplaklara benzerler. Bunları alarak camilerin kapılarına kadar getirirler. Ama ne yazık ki kendileri camiye namaz için girerken onlar kapı önünde bu halleriyle beklerler.
{ … Usame bin Zeyd r.a dedi ki : Rasulullah s.a.v bana, Dihyetü’l-Kelbi’nin hediye ettiği kalınca bir kıptiye giydirdi. Ben de bunu hanımıma verdim, o giyindi. Rasulullah s.a.v bana : “ ne oldu, niçin kıptiyeyi giymiyorsun “ dedi. Hanımıma verdim deyince : “ Öyleyse söyle ona altına bir iç gömlek giysin. Çünkü, vücudunun yapısını belirteceği endişesindeyim ” dedi. }
Ahmed : 5/205 – Beyhaki : 2/234
Bu hadiste de anlatıldığı gibi, kadının kıptiyesi altına “ gilale ” giymesi Resulullah s.a.v tarafından emredilmiştir. Öyleyse bu, elbisenin beden özelliğini yansıtmasını önlemek için bir prensiptir. Ve bu emrin de “ farziyet ” ifade ettiğinde şüphe yoktur.
Bunun içindir ki Şevkani r.h şöyle der : “ Bu hadis, kadının vücudunun şeklini şemalini vasfetmeyecek bir elbiseyle örtünmesinin farz olduğuna delildir.
Neylül Evtar : 2/115
İmam Malik, Muvatta’sın da Mercane’den naklederek der ki : Hafsa binti Abdurrahman Rasulullah’ın hanımı Aişe’nin yanına girdi. Hafsa’nın ince bir başörtüsü vardı. Aişe onu ikiye katladı ve kalın bir başörtüsü yaptı.
Muvatta : 1718 – İbni Sa’d : 8/71
{ … Hişam bin Urve r.a’dan rivayet ediliyor. Münzir bin Zübeyr Irak’tan dönmüş ve Ebu bekr r.a nun kızı Esma’ya marukuh diye anılan ince ve değerli bir kumaş elbise göndermişti. 0 da gözleri görmediği için eliyle elbiseye dokunarak :
– Offff .. götürün elbisesini geriye, bu Munzir’e ağır gelir, dedi. 0na denildi ki : Anacığım bu şeffaf değil. Tekrar dedi ki : Değil ama vücudu tam sarar. Sonra ona ayni tip ama ince olmayan bir elbise satın aldı. Ve onu kabul edip, bak böylesi giyilir, dedi. }
İbni Sa’d : 8/252
İşte butün bu deliller, kadının vücudunu sıkan, uzuvlarını belli eden dar ve şeffaf elbiseler giymesini ona yasaklamıştır.
Rabbim cümlemizin kadın ve kızlarına yardım etsin.
Amin
Tacuddin el Bayburdi