Müslümanların din adına icra ettikleri o kadar Bid’atler var ki, inanın onları burada anlatmaya kalksak ne zamanımız ne de sayfamız buna yeterli gelmeyecektir…
İçerisinde bulundukları çirkin arızalardan birisi de ; gerek kabir ziyaretleri esnasında ve gerekse oralara uğramadan ölüler için Kur’an okuyup sevabını onlara gönderme adetleridir.
Bu konuda ne Allah’ın kitabında ve ne de Rasulü’nün sünnetinde mesele ile alakalı hiçbir delilin olmamasına rağmen, inananların kısmı azamı bu yanlışın içerisinde hayat sürmektedirler .
Halbuki Allah Rasulü s.a.v bir çok hadislerinde ölen bir kimseye nelerin fayda vereceğini ve kabir ziyaretinde de bir müslümanın nasıl hareket edeceğini açıkça uygulamış ve inananlara da bunu anlatmıştır.
Allah Rasulü s.a.v kabirleri ziyaret ettiği zaman şu duayı okurdu :
” السلام عليكم أهل الديار، من المؤمنين والمسلمين. وإنا، إن شاء الله، للاحقون . أسأل الله لنا ولكم العافية
“ Esselamu aleykum ehled diyarı minel mü’miniyne vel müslimin. Ve inne inşa-Allahu le lahikun, es elullahe lena ve lekumul afiyeh “
“ Ey mü’minlerin ve Müslimlerin diyarı ! Allah’ın selamı üzerinize olsun. Allah dilerse muhakkak biz de sizin yanınıza geleceğiz. Allah tan bizlere ve sizlere afiyet dilerim “ }
Müslim : 3.c.975.n
Hatta Aişe validemiz Allah Rasulü s.a.v’e : “ Kabirleri ziyaret edeceğim zaman onlara nasıl dua edeyim “ diyesorusorduğunda, Allah resulü s.a.v ona şu duayı okumasını söylemiştir.
{ … Aişe r.a dan………… Rasulullah s.a.v buyurdular ki : Cibril bana : Muhakkak ki Rabbin sana Baki – mezarlığı – ehline gidip onlar için istiğfar etmeni emrediyor,dedi. Ben – Aişe’de – dedim ki :
– Ya Rasulallah ! onlar için nasıl dua edeyim ? . Rasulullah s.a.v dedi ki : Şöyle de :
السلام على أهل الديار من المؤمنين والمسلمين ويرحم الله المستقدمين منا والمستأخرين وإنا، إن شاء الله، بكم للاحقو
“ Esselamu aleykum ehled diyarı minel mü’miniyne vel müslimin. Ve yerhamullahu’l mustakdimine minna vel musta’hirin. Ve inna inşaallahu bikum le lahikun “
“ Ey mü’minlerin ve Müslimlerin diyarı ! Allah’ın selamı üzerinize olsun. Allah, bizden önce ölenlere ve bizden sonra öleceklere rahmet eylesin. Allah dilerse biz de sizlere kavuşacağız “ }
Müslim : 3.c.974.n
Dolayısıyla, eğer kabirlerde Kur’an okumak caiz olmuş olsaydı … veya Kur’an okuyup da onun sevabını ölülere gönderme gibi bir şey dinimiz de caiz olmuş olsaydı,bunu Rasulullah s.a.v mutlaka hanımına söylerdi. Çünkü, İslam’ın bu hususta bir kuralı vardır ki,o da :
تأخير البيان عن وقت الحاجة لا يجوز
“ İhtiyaç anında beyanın tehiri caiz değildir “
Yani, eğer ölüler için Kur’an okumanın onlara faydası olacak olsaydı bunu Allah Rasulü s.a.v mutlaka söylerdi. Çünkü kendisine, kabirleri ziyaret etmek isteyen bir kimsenin orada ne yapacağı sorulmuştur.
Eğer Kur’an’a ve Sünnet’e az da olsa vukufiyetimiz olmuş olsaydı, insana faidesi olmayacak bu gibi bid’atlerle uğraşmayacağımız gibi, bununla uğraşan kimselere de bunun tam zıddına bir çok delillerin olduğunu anlatırdık.
Bakınız Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında ne buyuruyor :
وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنبَغِي لَهُ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ وَقُرْآنٌ مُّبِينٌ لِيُنذِرَ مَن كَانَ حَيّاً وَيَحِقَّ الْقَوْلُ عَلَى الْكَافِرِينَ
“ Biz ona – yani Muhammed’e – şiir öğretmedik. Ki, ona yakışmaz da. O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. Ki, onunla diri olanları uyarsın ve inkar edenlere de azab sözü hak olsun. “
Yasin : 69-70
Ayet’i kerimeye dikkat edilirse, لِيُنذِرَ مَن كَانَ حَيّاً “ diri olanları uyarması için “ ifadesiyle Kur’an’ın, dirilerin uyarılması için indirildiği anlatılmaktadır.
Rabbimiz yine bir Ayet’i Celile’sinde şöyle buyurmaktadır :
كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
“ O mubarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki, Ayet’lerini düşünsünler ve akıl sahipleri de öğüt alsınlar. “
Sa’d : 29
Bu Ayet’i kerime de inandığını söyleyenlere açıkça şu anlatmaktadır ; Kur’an, akledebilen ve düşünebilen kimseler için inzal olmuştur. Dolayısıyla onun, düşünme, akletme ve anlama hasleti elinden alınmış ölü kimselere okunması makul değildir.
Bununla beraber şunun da hiç unutulmaması gerekir ki, bu inanç ve amel Kur’an’ın gaye ve hedefine de terstir.
Çünkü Allah’u Teala Kur’an’ı kerimi, onunla amel edilsin diye göndermiştir. Yani o, ölülerin kitabı değil dirilerin kitabıdır.
Ölenlerin ise artık amelleri kesilmiştir. Onlar Kur’an’ı ne okuyabilirler ve ne de onunla amel edebilirler.
Onlar için okunan Kur’an’ın sevabı da onlara ulaşmaz. Meğer ki, Kur’an’ı kendisine öğrettiği kimse ola.. Yani, bir kimse hayatta iken kime Kur’an öğretmiş ise,onun okumasından bir sevap kazanabilir. Çünkü bu şey, henüz hayatta iken kendisinin sa’yı gayretinden olan şeylerdendir.
Çünkü Allah’u Azze ve Celle kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :
إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ
{ Ölüleri diriltecek, işledikleri amelleri ve geride bıraktıkları eserleri yazacak olan elbette biziz … }
Yasin : 12
مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا”……………
{ Kim güzel bir işe aracılık ederse,onun da o işten bir payı vardır….. ” Nisa : 85.Ay.
Sünnet’i seniyyede ise şöyle buyrulmaktadır :
– قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: من سَنَّ سنة حسنة فيعمل بِهَا كَانَ لَهُ أجرها، ومثل أجر من عمل بِهَا لاَ ينقص من أجورهم شيئاً………….”
” … Cerir bin Abdullah r.a’dan. Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kim iyi bir çığır açar da o yolda yürünürse,o yolda yürüyenlerin sevabı kadar bu çığırı açan kimseye de ecir yazılır. Onların sevaplarından da bir şey eksilmez ……… “
Müslim : 3.c.1017.n – İbni Mace : 1.c.203.n
Hulasa, bu delillerin umum ifadeleri bizlere şunu anlatmaktadır : İster hayatta olsun ister ölü olsun, kim hayırlı bir işe vesile olmuş ise,o işten hasıl olan sevapların aynısını bu kimse de kazanacaktır.
Dolayısıyla, hayatta iken birilerine Kur’an öğretenler, o kimseler Kur’an okudukça sevap kazanacaklardır. İşte Kur’an-ın ölüye ancak bu şekilde faydası olur.
İbni Kesir r.h ;
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى
“ İnsan için kendi çalışıp çabalamasından başka bir şey yoktur. ” Necm : 39.Ay.
Mealindeki Ayet’in tefsirini yaparken şöyle diyor : “ Yani başkasının günahı kişiye yüklenmediği gibi, kendi nefsi için kazandığı hariç, başkasının yapacağı sevaptan da yararlanamaz.
İbni Kesir devam ediyor ve diyor ki : Bu Ayet’i Kerime’den İmam Şafii r.h şu hükmü çıkarmıştır :
“ Ölüler için okunup, hediye edilen Kur’an’ın sevabı onlara kavuşmaz, çünkü okunan Kur’an onların ameli ve kazancı değildir. Bunun içindir ki Allah’ın Resulü s.a.v ölülere Kur’an okumayı ümmetine tavsiye etmemiş ve ne açık bir ifade ile ve ne de ima yolu ile de olsa, onlara bu yolu göstermemiştir “
Bununla beraber, Sahabeden de bu hususta sahih bir nakil yoktur.Şayet bu hayırlı bir iş olmuş olsaydı,şüphesiz ki onlar bu hayırda bizleri geçerdi. – Yani onlar bizden önce bunu yaparlardı – Unutmayın ki,Allah’a yaklaştıran ameller ancak nas’la sabit olur. Bu gibi hususlarda ne kıyasla ve ne de şahsi görüşlerle hareket edilmez. “
İbni Kesir : 13.c.7554.s
BU KONUDA SÜNNET’TEN DELİLLER …
Ölülere Kur’an okunmayacağının sünnet’ten delilleri ise şunlardır :
عن أبي هريرة , أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : لا تجعلوا بيوتكم مقابر. إن الشيطان ينفر من البيت الذي تقرأ فيه سورة البقرة .
{ … Ebu Hureyre r.a dan. Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : Evlerinizi kabirlere çevirmeyiniz. Muhakkak şeytan, içerisinde Bakara suresi okunan evden kaçar. }
Müslim : 2.c.780. n – Tirmizi : 5.c.3036.n – Ahmed : 2/284-337
{ … Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : Evlerinizde Bakara suresini okuyunuz, oraları kabirlere çevirmeyiniz. }
Beyhaki : 5 / 448 / 1056
Hulasa, ölülere faydası dokunsun diye Kur’an okumanın eğer dinimizde bir yeri olmuş olsaydı, Müslümanlara karşı çok şevkatli ve merhametli olan Peygamberimiz s.a.v :
“ Evleriniz de Kuran okuyunuz ve namaz kılınız, oraları kabirlere çevirmeyiniz “ diye nasihatte bulunmazdı… Çünkü, kabirler Kur’an okuma ve namaz kılma yeri değildir.
Bunun içindir ki ; Hayatı boyunca defalarca kabirleri ziyaret eden Allah Resulü s.a.v, ne böyle bir şey yapmıştır,ne ümmetine böyle bir şey tavsiye etmiştir ve ne de ima ile de olsa buna işaret etmiştir.
Kendisinin de hadisi şeriflerinde buyurduğu gibi :
ما بقي من شيء يقرب من الجنة ويباعد من النار إلا وقد بين لكم . ( صحيح )
{ Size cennet’e yaklaştıracak ne var ise onu açıklamışımdır. Ve yine size, cehennem’den uzaklaştıracak ne var ise onları da açıklamışımdır. }
Heysemi Mecmau’z Zevaid : 8/264 – el Albani Silsiletü’s Sahiha : 4.c.1803.n – Hakim Müstedrek : 2.c.4. say.
عن أبي ذر قال تركنا رسول الله صلى الله عليه وسلم وما طائر يقلب جناحيه في الهواء إلا وهو يذكرنا منه علما قال فقال صلى الله عليه وسلم فذكره . وله شاهد من رواية عمرو عن المطلب مرفوعا بلفظ ما تركت شيئا مما أمركم الله به إلا قد أمرتكم به وما تركت شيئا مما نهاكم عنه إلا قد نهيتكم عنه .
وإسناده مرسل حسن .
{ Ebu Zerr r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v bizi, hava’da kanat çırpan kuştan dahi malumat vemiş olduğu halde terk etti . }
İbni Hibban : 1.c. 65.n – Ahmed Müsned : 5 / 162 – Taberani Mu’cemu’l Kebir : 1647.n – el Albani Silsiletü’s Sahiha: 4.C. 1803.n
{ Ve yine bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır : Allah’ın size emredip de benim size emretmediğim hiçbir şey bırakmadım.Ve yine, Allah’ın size yasaklayıp da benim size yasaklamadığım hiçbir şey de bırakmadım. }
el Albani Silsiletü’s Sahiha: 4.c.1803.n
Artık bu delillerden sonra söylenecek tek söz ” Allah bu konuda problemi olan kimselere anlayış ve hidayet versin “ sözüdür.
ÖLÜYE KUR’AN OKUNMAYACAĞINI ANLATAN İMAMLARIN SÖZLERİ …
1 = Ahmed bin Hanbel’e kabir yanında Kur’an’ı Kerim okunur mu ? diye soruldu. Ahmed bin Hanbel :
– Hayır, kabirde Kur’an’ı Kerim okunmaz diye cevap verdi. ” Ebu Davud Mesail : 158
2 = İbni Teymiye r.h şunları söylemektedir : Ölüler için kabirler arasında Kur’an’ı Kerim okumak bid’attır.
3 = İmam Şafi r.h’a göre kabirler arasında Kur’an’ı Kerim okumak bid’attır.
4 = İmam Malik r.h ise şöyle demiştir :
Ben, kabirlerde Kur’an’ı Kerim okuyan bir kimseyi bilmiyorum. Böylelikle biz, sahabelerin ve tabiînin mezarlıkda Kur’an’ı Kerim okumadığını anlıyoruz.”
İktidau’s-Sırati’l-Mustakim Muhalefete Ashabi’l-Cahiym : 182
ÖLEN BİR KİMSE KUR’ANLA ALAKALI ANCAK ŞÖYLE BİR KAZANÇ ELDE EDEBİLİR …
Şüphesiz ki müslüman olarak ölen bir kimsenin hayatta olanların yaptığı bazı şeylerden dolayı fayda görür. Bunlar ; kendisi için verilen sadaka, yapılan dua, geriye bıraktığı faydalı ilim ve kendisinden sonra ona dua edecek salih bir evlattır.
Bununla beraber Eğer okunması ve amel edilmesi için birilerine Kur’an almış veya o kimseye Kur’an öğretmiş ise, elbetteki bundan da o kimse sevap kazanacaktır. Ama şurayı asla unutmamamız gerekir ki, bu aynen anlatıldığı şekilde öğrettiği ve okuyana aldığı Kur’anın sevabıdır.
O kimseler Kur’anı okudukca bu kişiye sevap yazılır. Neden ? .. Çünkü bu çığırı ölen o kimse açtığındandır. Değilse cahil toplumun yaptığı gibi Kur’anı okuyupta onun sevabını ölülere yollama diye bir olay sünneti seniyede yoktur.
{ … Ebu Hureyre r.a dan. Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : Şüphesiz mü’mine ölümünden sonra amelinden ve hasenatından ulaşanlar arasında şunlar da vardır : Öğrettiği ve yaydığı bir ilim, geriye bıraktığı Salih bir evlat, miras bıraktığı bir Mushaf, yaptırdığı bir mescid, gelip geçen yolcular için yaptırdığı bir ev, akıttığı bir su ve sağlığında kendi malından verdiği sadaka. }
İbni Mace : 1.c. 242.n – İbni Huzeyme : 4.c.2490.n
Tacuddin el Bayburdi