Ey müslüman … ! Unutmaki insanın en çirkin kazançlarından birisi de, Kur’anı vesile edinerek elde ettiği kazançtır.
Bu ise gerek onu anlaşılmayan bazı yazı karekterleriyle yazıp tablolar oluşturup satma şeklinde olsun, gerek kabirlerde okuyup para alma şeklinde olsun ve gerek se onu başkalarına öğretme yolu ile kazanç elde etme şeklinde olsun farketmez.
Allah Rasulü s.a.v bu konuda Kurralardan çok korktuğundan bahseder.
“ … Allah Rasulü s.a.v buyurdular ki : Ümmetim için en çok korktuğum şey ; Lisanı iyi bilip Kur’anla mücadele eden munafıktır. – yani onu eline alarak inananlara karşı onunla mücadele eden kimse – ”
İbni Abdil Berr Camiu’l Beyani’l İlm : 2/236 – Suyuti el İtkan : 2/190
“ … Allah Rasulü s.a.v buyurdu ki : Ümmetimin kurraları genellikle munafık olur.”
Ahmed : 2/175 – 4/ 155- 6596. N – Beyhaki Şuabul İman : 5/363 – İbni Mubarek Zühd : 1/16 – Rüyani Müsned : 1/172 – S.Sahiha : 750.N
“ … İbni Abbas r.a dan. Rasulullah s.a.v buyurduki : Ümmetimden bir kısım insanlar Kur’an okuyacaklardır. Fakat okun avı delerek hızla çıktığı gibi onlarda sur’atle islamiyetten çıkacaklardır. “
İbni Mace : 1.c.171.n
“ … Rasulullah s.a.v buyurdularki : Kim Kur’anı okur da onunla insanları sömürür ve onların mallarını yemeye vesile edinirse, kıyamet gününde yüzünün etleri dökülmüş olarak huzura gelir. “
Beyhaki : Feyzul Kadir : 8922.n
“ … Ebu’ Derda r.a dan. Buyurdular ki : Mescidlerimizi ve Kur’an yazılarını süslerseniz yok olur gidersiniz. “
Camiu’s Sağir : 1/220 – 599.n – S.Sahiha : 1351.n
“ … Ubade b. Samit şöyle dedi : “ Suffe ehlinden bir takım insanlara yazı yazmayı ve Kur’an okumayı öğrettim. Onlardan bir şahıs bana ok atmak için bir yay hediye etti. Ben içimden, bu bir mal değildir. Onunla Allah yolunda ok atarım ; Rasulullah’a gideyim bunu ona sorayım dedim. Müteakiben Rasulullah’a geldim ve : Ya Rasulallah, kendilerine yazı ve Kur’an öğrettiğim kimselerden bir şahıs bana bir yay hediye etti. Bu bir mal değildir bununla Allah yolunda ok atarım dedim. Rasulullah s.a.v “ bunun sebebiyle ateşten bir halkanın boynuna takılması seni sevindirir ise onu kabul et “ buyurdu.”
Ebu Davud : 3416 İbni Mace : 2157.n Hakim : 2/41 Beyhaki : 6/125/11681 Sahiha : 256
“ … Ubeyy ibnu Ka’b şöyle dedi : “ Bir adama Kur’an öğrettim. 0 da bana, bir yay hediye etti. Ben bunu Rasulullah’a zikrettim. Rasulullah s.a.v : “ Eğer o yayı alırsan ateşten bir yay alırsın “ buyurdu. Ben de onu geri iade ettim.”
İbni Mace : 2158 – Beyhaki : 6/126/11684 Albani 1493-İrva
“ … Ebu’d-Derda şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v “ Her kim Kur ‘an talimine karşı ücret olarak bir yay alırsa, Allah ateşten bir yayı ona gerdanlık yapar “buyurdu.”
Beyhaki : 6/126/11685 – Albani : S.Sahiha .256.n
“ … İmran bin Husayn r.a dan rivayet edilmiştir. İmran, Kur’an okuyan ve sonra da el açan bir okuyucuya rastladı ve bunun üzerine musibet anındaki okunan “ inna lillahi ve inna ileyhi raciun “ Ayeti okudu ve sonra şöyle dedi : Rasulullah s.a.v den işittim, o buyurdu ki : “ Her kim Kur’an okursa, karşılığında Allah’tan dilesin. Çünkü bir takım kavimler gelecektir ki, Kur’anı okuyacaklar ve bunu vesile edinerek insanlardan dileneceklerdir. “
Tirmizi : 5.c.3083.n
“ … Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kur’anı okuyun ve onunla amel edin. Onu geçim kaynağı yapmayın “
Ahmed Müsned : 3 / 428
Kur’an öğreten kimsenin hediye adı altında da olsa bir şey alması, bu babta zikredilen hadislerle yasaklanmıştır. Kur’an öğreten kimsenin talimine karşılık – ne adına olursa olsun – bir şey alması kendisine helal olmaz. İnsanlardan çoğu, Kur’an öğretimine karşılık alınan ücretle, hastaya tedavi için okunan Kur’an’a bedel alınan ücreti birbirine karıştırıyorlar…
Şimdi bu olayda birincisi ; Rasulullah s.a.v’in ifadesiyle yasak olan bir şeydir. Yani Kur’an öğreten kimsenin bir şey alması kendisine helal olmaz…
İkinci husus ise düzgün anlaşılmıyor… Eğer sahabelerin Kur’an okuyupta ücret taleb ettikleri konuyu dikkatli bir şekilde incelerseniz, burada kendilerine misafir oldukları o kavim, sahabelerin hakları olan ağırlamayı yapmıyorlar… Yani onları misafir ederek yedirip içirmiyorlar…Dolayısıyla onlar da misafir olarak hakları olan şeyi alıyorlar.
Çünkü Allah Rasulü s.a.v : “ Bir kavmin kendilerine gelen misafiri ağırlamaları vaciptir. Şayet misafir etmezlerse, o misafirin kendisine takdim edilecek kadar hakkını alması caizdir, buyurmaktadır. “
Müslim : 5.c.1727.n – Ebu Davud :4.c.3750 – 3752.n – Tirmizi : Ahmed : Hakim :
SAHABENİN RUKYE KARŞILIĞI KOYUN ALMALARI
“ … İbni Abbas r.a dan. O şöyle tahdis etti : “ Rasulullah s.a.v’in ashabından bir mufreze gurubu, bir su başında konaklamış olan bir oba halkının yanına vardılar. Oba halkı içinde zehirli hayvan tarafından sokulmuş bir kimse bulunuyordu. O su başındakilerden bir adam, sahabi gurubunun karşısına geldi de, onlara : Sizin içinizde rukye yapan biri var mı ? Çünkü su başında konaklamış olan toplulukta zehirli bir şey tarafından sokulmuş – tedavi edilecek – bir hasta vardır, dedi. Onun bu muracaatı üzerine Sahabelerden birisi gitti de o hasta adama, bir bölük koyun sürüsü ücret karşılığında Fatihatu’l kitab ile rukye yaptı. Bunun üzerine adam iyi oldu. Sonunda koyun sürüsü karşılığında okuma tedavisi yapan kimse arkadaşlarının yanına geldi. Arkadaşları onun bu ücreti almasını kerih gördüler ve : Sen Allah’ın kitabına karşılık ücret aldın ! dediler. Nihayet Medine’ye geldiler de :
– Ya Rasulullah ! fulan kimse Allah’ın kitabına karşılık ücret aldı, dediler. Rasulullah s.a.v : “ Karşılığında ücret aldığınız vazifenin en haklı olanı, Allah’ın kitabı mukabilindeki ücrettir “ buyurdu. “
Buhari : 12.c.5763.s
Bu konuyu daha net bir şekilde açıklayan hadisi şerif ise şudur :
“ … Ebu Said el-Hudri şöyle tahdis etti : “ Rasulullah s.a.v’in ashabından bir topluluk bir sefere gittiler. Nihayet bunlar, Arap kabilelerinden bir kabilenin yanına konakladılar ve kendilerini misafir etmelerini onlardan talep ettiler. Kabile halkı bunları misafir etmekten imtina etti. Kabilenin reisi, – akrep veya yılan tarafından – sokuldu. Kabile halkı, reisin tedavisi için her şeyleriyle çaba harcadılar, fakat ona hiçbir şey fayda vermedi. Bunun üzerine kabile halkından bazıları : Sizin yanınıza konaklayan şu topluluğa gitseniz, belki onların yanında faydalı bir şey olabilir, dedi. Onlar sahabelerin yanına geldiler ve : Ey topluluk, reisimiz – akrep veya yılan tarafından – sokuldu. Tedavisi için her şeyimizle çaba harcadık, fakat ona hiçbir şey fayda vermedi. Sizin yanınızda – ona fayda verebilecek – bir şey var mı ? dediler. Sahabelerden bazısı : – ki bu Ebu Said’in kendisidir – Evet, dedi. Sonra vardı ve o kabile reisine Fatihatu’l kitab ile rukye yaptı. Bunun üzerine adam iyi oldu. Buna mukabil sahabiye bir bölük koyun verildi. Sahabi – önce bu ikramı – kabul etmek istemedi. Sahabelerden bazıları ise : Koyunları alın ve – taksim ediniz dedi. Rukye yapan kimse ise dedi ki : Rasulullah s.a.v’e olup biten şeyleri haber verene kadar koyunları taksim işini yapmayın. Bakalım Allah Rasulü bizlere neyi emreder, dedi. Sonra Rasulullah s.a.v’in yanına geldiler ve kendisine olayı zikrettiler. Bunun üzerine Rasulullah : “ Sana onun – Yani Fatiha’nın – rukye olduğunu bildiren nedir ? doğruya isabet ettiniz, onu taksim ediniz, sizinle beraber bana da bir sehim ayırın “ buyurdu. ”
Buhari : 12.c.5762 – 5771.s – Müslim : 7.c.2201.n – Ebu Davud : 3418 – İbni Hibban 6112 Dare kutni : 3/64/245 – Beyhaki : 6/124 – Ahmed : 3/2-44 – Albani İrvau Ğalil : 1556
Hulasa, az önce de ifade ettiğimiz gibi burada alınan ücret farklı ve haklı bir ücrettir. Çünkü kendilerine misafir olunmasına rağmen onlar misafirlerini ağırlamak yerine, onları yanlarından kovaladılar… Rabbimizin hikmetinden sual olunmaz, O’da, kovulan mazlum kullarının haklarını almaları için, diğerlerinin başına bir musibet sardı ve haklarını böylece aldılar …
Tacuddin el Bayburdi