Değerli kardeşlerim … ! Müslüman bilinçli bir şekilde Namazını asla terketmemelidir… Kim bilerek bir vakit de olsa Namazı terkederse, bütün amellerini iptal etmiş ve Allah’a ortak koşmuştur…
Ama irade dışı bir Namazı uyuyarak ve unutarak kaçıran kimse, bu namazı uyandığında veya hatırladığında kılar… Ki, bu şekilde kaçırılan Namazların bundan başka da kefareti olmaz …
عن أنس بن مالك ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال :من نسي صلاة فليصلها إذا ذكرها. لا كفارة لها إلا ذلك .
{ … Enes İbni Malik r.a’dan. Rasulullah s.a.v buyurdular ki : Her kim bir namazı kılmayı unutursa onu hatırladığında kılsın. Onun bundan başka kefareti yoktur. }
Buhari : 2.c.648.s – Müslim : 2.c.684.n
عن أنس بن مالك قال: قال نبي الله صلى الله عليه وسلم ” من نسي صلاة أو نام عنها ، فكفارتها أن يصليها إذا ذكرها
“ … Enes İbni Malik r.a’dan. Rasulullah s.a.v dedi ki : Her kim bir namazı kılmayı unutur veya onu uyuyarak kaçırırsa, artık o namazın kefareti, hatırladığında – veya uyandığında – onu kılmasıdır. }
Müslim : 2 .c. 684 / 315.n
{ … Ebu Katade r.a dedi ki : Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : “ …… Dikkat edin ! şu muhakkak ki uyku ile namaz kaçırmakta bir taksirat yoktur. Taksirat ancak diğer bir namaz vakti girinceye kadar namazını kılmayan için vardır. Binaenaleyh her kim vakti çıkana kadar bir namazdan uyku sebebiyle gafil olursa, uyandığında bu namazı kılsın. Ertesi gün olduğunda ise, o namazı kendi vakti içerisinde kılsın …….. }
Müslim : 2.C.681.N – Tirmizi : 1.C.177.N – Ebu Davud : 1.C.437. N – Nesei : 1.C.615.N – İbni Mace : 2.C.698. n – Ahmed : 5 / 298 – İbni Huzeyme : 989 – İbni Hibban : 1460 – Abdurrezzak : 2240 – Dare kutni : 1/386 – Beyhaki : 1/376
Bu delillerde de açıkça görüldüğü gibi, Allah Rasulü s.a.v uyku ve unutmayı şer’i özür kabul etmiş ve bu sebeplerden dolayı kılınamayan namaza da, uyandığı ve hatırladığı anı vakit tayin etmiştir.
( … Ebu Sa’id r.a anlatıyor : ” Safvân İbnu Muattâl r.a nın hanımı, yanında Safvân da bulunduğu bir anda Rasulullah s.a.v’e gelerek : ” Ey Allah’ın Rasulü, namaz kıldığım zaman kocam beni dövüyor, oruç tuttuğum zaman da orucumu bozduruyor,güneş doğuncaya kadar da sabah namazı kılmıyor ! ” dedi. Rasulullah s.a.v hanımının bu söyledikleri hakkında Safvân’a sordu. Safvân :
” Ey Allah’ın Rasulü ” Namaz kıldığım zaman dövüyor ” sözüne gelince, o zaman ( bir rekatte uzun ) iki süre okuyor. Halbuki ben bunu yasakladım ” dedi. Rasulullah kadına : ” İnsanlara tek surenin okunması yeterlidir ” buyurdu. Safvân devam etti : ” Oruç tuttuğum zaman bozduruyor ” sözüne gelince, ” Hanımım oruç tutup duruyor. Ben gencim, hiç sabredemiyorum.” dedi. Allah Rasulü s.a.v : ” Bir kadın kocasının izni olmadan (nafile) oruç tutamaz ” buyurdular. Safvân devamla :” Güneş doğuncaya kadar sabah namazı kılmadığım sözüne gelince, biz gece çalışan bir âileyiz, bunu herkes biliyor. ( Sabaha yakın yatınca ) güneş doğuncaya kadar uyanamıyoruz ” diye açıklama yaptı. Allah Rasulü s.a.v : “ Ey Safvân, uyanınca namazını kıl “ buyurdular. )
Mişkatü’l Mesabih : 3269.n – Ebu Davud : 3.c.2459.n
ALLAH RASULÜ DÖNEMİNDE KAÇIRILAN NAMAZLARIN EDASI
“ … Ebû Katâde şöyle demiş : “ …… Bunun üzerine Rasûlullah s.a.v yoldan saparak uyumak için başını ( yastığa ) koydu. Sonra :
– Bize namazımızı geciktirmeyin, buyurdu. Ama ilk uyanan da Rasûlullah s.a.v oldu. Güneş, sırtına vurmuşdu. Biz, telâşla kalktık, sonra Rasûlullah s.a.v : “ Binin “ emrini verdi. Derhâl hayvanlarımıza binerek yola revân olduk. Güneş iyice yükselince Rasûlullah s.a.v ( Hayvanından ) indi ve yanımda bulunan, içinde de biraz su olan bir su kabını istedi. Ve ondan hafif bir abdest aldı. Kap’da bir parça su da kaldı. Sonra Ebû Katâde’ye :
– Su kabını bizim için muhafaza et, Az sonra onun için bir haber çıkacak, buyurdular. Sonra Bilâl namaz için ezan okudu. Rasûlullah s.a.v iki rek’ât – sünnet – namaz kıldı. Daha sonra sabah namazını kıldırdı, yâni hergün yaptığı gibi yaptı. Sonra Rasûlullah s.a.v ( hayvanına ) bindi, onunla beraber biz de ( hayvanlarımıza ) bindik. Ve : Acaba namazımızda yaptığımız bu kusurumuzun keffâreti ne olacak ? diye birbirimize fısıldaşmaya başladık. Sonra Rasûlullah s.a.v :
– Dikkat edin ! Sizin için, bende bir Örnek vardır, buyurdu. Daha sonra :
– Dikkat edin ! şu muhakkak ki uyku ( sebebi ile namaz kaçırmak ) da bir taksir yoktur. Taksir ancak başka namazın vakti gelinceye kadar namazını kılmayan kimsede vardır. Binaenaleyh bu uyuyup kalma işini kim yaparsa uyandığı zaman, o namazı kılıversin. Ertesi gün ise, o namazı vaktinde kılsın …… “
Müslim : 2.c.681.n
“ … Imrân bin Husayn şöyle demiştir : Bir yolculuğunda Peygamber s.a.v ile beraber idim. Bütün gece yürüdük. Sabah yaklaşınca biraz mola verdik. Derken tâ güneş doğuncaya kadar uyuya kalmışız. İçimizden ilk uyanan, Ebû Bekir oldu. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyuduğu vakit, kendiliğinden uyanmadıkça, biz kendisini uyandırmazdık. Sonra Ömer uyandı ve Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanında durarak yüksek sesle tekbîr almaya başladı. Nihayet Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyandı. Başını kaldırarak, güneşin doğmuş olduğunu görünce :
– Hareket edin, buyurdu. Ve bizi hareket ettirdi. Güneş, beyazlaşınca, konakladı ve bize sabah namazını kıldırdı…… “
Müslim : 2.c.682.n
Bu hadisi şeriflerde de görüldüğü gibi, uykuda kaçırılan Namaz için bir taksirat – günah veya sorumluluk – yoktur… Ama uyanıldığı zaman hemen bu Namazın edası gerekir.
Rabbim bizleri gereği üzere kendisine ibadet eden basiretli kullarından eylesin …
Amin
Ve’l Hamdu Lillahi Rabbil Alemin
Tacuddin el Bayburdi