Değerli Müslümanlar … ! Bilindiği gibi insanlığın yaratılış gayesi ve islamın tek amacı, Allah’u Azze ve Celle’ye kulluktur… 

Allah’a hakkıyla kulluğun gerçekleşmesi için de ilim, amel ve davetin olması şarttır. 

Ama ne yazık ki bu görevi yerine getirmesinler diye şeytan, onun avaneleri, İnsan nefsi, hevası ve arzuları onun önünde çok ciddi engerlerdir…

Merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz her hususta olduğu gibi bu husustada şeytanın hilelerini saymış ve bu konuda inananların Allah yolundaki gerek İlim öğrenme, gerek öğrendiği ilim ile amel etme ve gerekse davasına davet etme mücadelesine nelerin mani olabileceğini bizlere şöyle sıralamıştır… 

قُلْ إِن كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُم مِّنَ اللّهِ وَرَسُولِهِ  وَجِهَادٍ  فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُواْ حَتَّى يَأْتِيَ اللّهُ  بِأَمْرِهِ وَاللّهُ  لاَ  يَهْدِي  الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ  

{  De ki : Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım ve akrabalarınız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaretiniz, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Rasulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez. }  Tevbe : 24.Ay.

Allah’u Azze ve Celle’nin Ayet’i kerimede zikretmiş olduğu bu amiller, inananların Allah yolundaki, gerek kendi nefislerine yönelik mücadelelerine ve gerekse dışa yönelik  mücadelelerine mani olan amillerdir…

Çünkü Allah’u Azze ve Celle bu sebeblerle kullarını uyarmıştır… Dolayısiyle eğer Allah’u Azze ve Celle kitabında insanları bir şeylerden sakındırmış veya onları bir şeylerle uyarmış ise, bunlar mutlaka vuku bulacak demektir…  

Ve nitekim yaşamış olduğumuz bu hayat seyrinde, insanların uyarıldıkları amillerle karşı karşıya geldiklerini ve onlarla imtihan olduklarını açıkca görmekteyiz… 

Yani bakıyorsunuz ki kimilerinin Allah yolundaki mücadelesine babaları mani olmaya çalışmaktadır… Kimilerine oğulları mani olmaya çalışmaktadır… Kimilerine kardeşleri mani olmaya çalışmaktadır… Kimilerinine hısım ve akrabaları mani olmaya çalışmaktadır… Kimilerinine kazandığı mallar mani olmaya çalışmaktadır… Kimilerinin ticareti mani olmaya çalışmaktadır… Kimilerinin de hoşlanmış olduğu meskenleri Allah yolundaki mücadelelerine mani olmaya çalışmaktadır…

Değerli kardeşlerim … !

Birinci olarak : 
Müslümanın Allah yolundaki mücadelesi denildiği zaman, her şeyden önce o kimsenin dinini öğrenme yolundaki gayreti gündeme gelir… Yani, bir müslümanın evvel emirde mücadelesini vereceği ilk şey dinini öğrenmektir… Bu, bir müslümanın Allah yolundaki mücadelesinin ilk ve en önemli basamağıdır.

İkinci olarak
 MüslümanınDini ile alakalı öğrendiği meseleleri tatbik etme gayreti ve mücadelesidir… Bu da, bir müslümanın Allah yolundaki cihadının ikinci merhalesidir…

Üçüncü olarak : 
Müslümanın öğrendiği ve tatbik ettiği dini hususları, başkalarına tebliğ etme gayretidir… Bu da, bir Müslümanın Allah yolundaki cihadının üçüncü merhalesidir…

Dördüncü olarak : 
Müslümanın öğrendiği ve tatbik ettiği dini meseleleri başkalarına tebliğ ederken sabretme yolunda gayretidir… Unutmayınız ki bu da, bir Müslümanın Allah yolundaki cihadının dördüncü merhalesidir…

İşte Allah yolunda cihad – veya diğer bir ifadeyle mücadele – denildiği zaman, inanan bir kimsenin ilk önce aklına gelecek görevlerin bunlar olması gerekir…

Değerli kardeşlerim … ! inanan bir kimsenin nefsine yönelik bu manadaki cihadı, unutmayalım ki cihadın en yücesidir… Dolayısıyla, şeytanın kendi mücadele seyrinde ilk önce mani olmaya çalışacağı hususta burasıdır…

Yani, o mel’un da kendi davası uğrunda cihad ederken işe buradan başlayacaktır… Çünkü bir Müslüman için bu nokta ne kadar önemli ise, şeytan ve yandaşları için de bu nokta o kadar önemlidir.

=
 Bakıyorsunuz birileri, babalarının yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya onu birilerine anlatamıyor… Neden …?

Çünkü baba’nın gerek tenkit ve gerekse sövüp sayma korkusu ağır bastığından dolayıdır…

=
 Bakıyorsunuz birileri, kardeşleri veya oğulları yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya da onu birilerine anlatamıyor… Neden …?

Çünkü kardeşinin kendisiyle alay etme korkusu, ona kızacağı korkusu, veya arasının onunla bozulacağı korkusu ağır basmaktadır…

=
 Bakıyorsunuz birileri, eşlerinin yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya da onu birilerine anlatamıyor… Neden … ?

Çünkü hanımıyla arası bozulmasın diye, kendisini terk edip gitmesin diye, veya da onu dini meselelerde tenkit etmesin diye, bu mücadelesinden uzak durmaktadır.

Bu anlamda hanımına güzelliğinden dolayı oan çok bağlı olabilir, onu çok seviyor olabilir, çok zengindir kaybetmek istemeyebilir, Hanımının : “ korkuyorum akşamları derse falan gidemezsin “ sözünden dolayı olabilir..

Hulasa bu sebebler ağır bastığından dolayı, Müslüman bir erkek bu konudaki mücadelesini terk edebilir…

Tabi ki bunun tam tersi, bayanlar için de aynı şeyleri söyleyebiliriz ;

=
 Bakıyorsunuz birileri kocalarının yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya da onu birilerine anlatamıyor… Neden …?  

Çünkü kocayla aynı çizgide değil … Bu konuda dayak atacak korkusu, tenkit edecek korkusu, veya da boşayacak korkusu ağır bastığından dolayı ne dinini doğru düzgün öğrenebiliyor, ne öğrenmek için bir yerlere gidebiliyor, ne öğrendiklerini yaşayabiliyor ve ne de öğrendiklerini başkalarına anlatabiliyor …

=
 Bakıyorsunuz  yine birileri, hısım ve akrabalarının yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya da onu birilerine anlatamıyor… Neden …?

Çünkü hısım ve akrabası tarafından alay edilme korkusu, dışlanma korkusu, “ yeni bir din’mi icadettin “ … “ Veya sen sapıttın mı arkadaş “  diye kınanıp tenkit edilme korkusu ağır basıyor olabilir …

= Bakıyorsunuz
 yine birileri, hoşlandığı meskenleri yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya onu birilerine anlatamıyor…

Yani, tarlası tapanı, villası köşkü, ona bu hususta engel olmaktadır. Neden … ? Çünkü, onların peşine koşuyor, onlar için yoruluyor ve onlarla uğraşıyor…

= Ve yine bakıyorsunuz
 birileri, kazandığı mal mülk veya kesada uğramasından korktuğu ticareti yüzünden dinini öğrenemiyor, öğrenmiş ise onu yaşayamıyor, veya da onu birilerine anlatamıyor… Neden …  ?

Çünkü, malının mülkünün azalmasından korkuyor… Ticaretinin aksamasından korkuyor…

Yani, dinini öğrenmek için bir yerlere gidip gelerek masraf etme korkusu ağır basıyor. Kitap almak için para pul harcama korkusu ağır basıyor.

Ve yine, ben bu şekilde dinimi yaşarsam, dükkanıma kimse uğramaz endişesi ağır basıyor. Benden bir daha alış veriş yapmazlar korkusu bunlara engel oluyor.

İşte bunların hepsi, – kiminde az kiminde çok, kiminde bir kısmı kiminde daha fazla kısmı olmak üzere, inananların dinlerini araştırıp öğrenmede olsun, onu pıratiğe geçirmelerinde olsun veya da onu bir başkalarına anlatma konusunda olsun, kendilerini etkileyen ciddi sebeblerdir.

Bir çoğumuzunda açıkça şahid olduğu gibi, doğruların nereden öğrenileceğini bilindiği halde, veya doğruların neler olduğu bilinmesine rağmen – biraz önce ki sıraladığımız amiller – insanın hakkı öğrenmesine veya onu uygulamasına veya da onu başkalarına anlatmasına mani olmaya çalışıyor.

Değerli kardeşlerim .. ! elbetteki bunların hepsi de  insanlar için imtihan vesileleridir… Allah’u Teala bunlarla insanları imtihan etmektedir.

Yani, insanı  insanlarla  imtihan  eder… İnsanı  malıyla  mülküyle imtihan eder… İnsanı ticaretiyle imtihan eder… İnsanı eviyle barkıyla, tarlasıyla tapanıyla imtihan eder… Onu arabasıyla imtihan eder… Çoluk çocuğu ile imtihan eder… Çünkü bu Rabbimizin Sünnetullahıdır…

O demiyormu ki :

أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ

 “ İnsanlar yalnız “ iman ettik “ demekle, hiç imtihan edilmeden başı boş bırakılacaklarını mı zannediyorlar ? ”  Ankebut : 2.Ay.

Öyleyse bu konuda önemli olan imtihanı kazanmaktır. Çünkü bu imtihan vesileleri öteden beri varolan şeylerdir.

Rabbimden niyazım ;  bizlere kendi yolunda mücadele etmek için azim ve engeller için de, onları aşma  kudreti ve kuvveti ihsan eylesin

                                                                        Amin

Vel hamdu lillahi rabbil alemin

 

                                           Tacuddin el Bayburdi

Similar Posts