Suriye’den bir kız kardeşimiz mektubunda şöyle soruyor: “Muayyen bir mezhebe bağlanmam vacip midir? Mezhebi ben mi seçmeliyim yoksa Hanbelî olan babam veya Hanefî olan annemin mezhebini mi seçmeliyim? Bu iki yoldan hangisini izlemeliyim?

 Cevap: Kadının da erkeğin de mezhep edinmesi vacip değildir. Kişiye ne Hanbeli ne Maliki ne Şafii ne Hanefi ne de Zahiri olması vacip değildir. Mezhep edinmek ne kadına ne erkeğe vacip değildir. Hepimizin üzerine düşen; hakkı bulmaya çalışmak, şer’i delilleri incelemektir.

 Eğer halktan birisi olduğu için bunu bilemiyorsa, beldesindeki tanınmış ilim ehli kimselere sorar. Salah ve istikamet ile tanınan; şerden uzaklığı ile bilinen ilim ehlini seçip dini meselelerini onlara sorar. Çünkü Allah Teala şöyle buyuruyor: ‘’Eğer (bir konuyu) bilmiyorsanız zikir(ilim) ehline sorun!’’(Nahl, 43) Buna binaen cahil kimse, ilim ehline sormalıdır. İlim ehli de sorduğu meseleyi ona açıkladığında, o da bunun ile amel eder. Daha fazla istifade etmek için de soru sorduğu alime, Allah’ın sözünden ve Resulü sallallahu aleyhi vesellem’in sözünden delilini de sorması güzeldir.

 Eğer bu kişi halk tabakasından değil de ilim talebesi olan biri ise delilleri inceler. Namaz, zekât, oruç, muamelat, hayız, nifas ahkamı ve bunun dışındaki meseleleri alimlerin kitaplarından etraflıca inceler; kitapları mütalaa edip delillere nazar eder. Delil üzere olduğuna kanaat getirdiği görüşe sarılıp onu alır. İşte erkek ve kadın, bütün Müslümanlar üzerine vacip olan budur.

Bin Baz (Rhm).

Similar Posts