İslam’da Burçların Hükmü / Te’lif – Cihan Elmas-05.06.2020

GAYBI ALLAH’DAN BAŞKA HİÇ KİMSENİN BİLMEDİĞİNİN DELİLİ

قُلْ لَا يَعْلَمُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُۜ وَمَا يَشْعُرُونَ اَيَّانَ يُبْعَثُونَ

“ De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başka hiç kimse gaybı bilmez. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler. ”[1]

وَعِنْدَهُ مَفَاتِـحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ اِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ ف۪ي ظُلُمَاتِ الْاَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍ

“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. Onun için gaybı ondan başkası bilemez. O, karada ve denizde ne varsa hepsini bilir. O’nun bilgisi dışında bir yaprak dahi düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır. ”[2]

ALLAH’IN BİLDİRMESİ HARİÇ MUHAMMED (AS)’İN BİLE GAYBI BİLEMEDİĞİNİN DELİLİ

قُلْ لَٓا اَقُولُ لَكُمْ عِنْد۪ي خَزَٓائِنُ اللّٰهِ وَلَٓا اَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَٓا اَقُولُ لَكُمْ اِنّ۪ي مَلَكٌۚ اِنْ اَتَّبِعُ اِلَّا مَا يُوحٰٓى اِلَيَّۜ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الْاَعْمٰى وَالْبَص۪يرُۜ اَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ۟

“ De ki: Ben size ‘ Allah’ın hazineleri yanımdadır’ demiyorum. Gaybı da bilmem. Size ‘ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. De ki: Körle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz? ”[3]

وَلَٓا اَقُولُ لَكُمْ عِنْد۪ي خَزَٓائِنُ اللّٰهِ وَلَٓا اَعْلَمُ الْغَيْبَ وَلَٓا اَقُولُ اِنّ۪ي مَلَكٌ وَلَٓا اَقُولُ لِلَّذ۪ينَ تَزْدَر۪ٓي اَعْيُنُكُمْ لَنْ يُؤْتِيَهُمُ اللّٰهُ خَيْراًۜ اَللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْۚ اِنّ۪ٓي اِذاً لَمِنَ الظَّالِم۪ينَ

“ Ben size ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Gaybı da bilmem. ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Sizin gözlerinizin hor gördüğü kimseler için, ‘Allah onlara asla bir hayır vermeyecektir’ diyemem. Onların kalplerinde olanı, Allah daha iyi bilir. Onları kovduğum taktirde ben gerçekten zalimlerden olurum.”[4]

BURC (YILDIZ) İLMİNDEN BAHSEDEREK GAYBİ HABERLER VERMEK MÜNECCİMLİKTİR.

Yıldızların Yaratılış Gayesi

1. Semayı Süslemek İçin Yaratıldılar

اِنَّا زَيَّنَّا السَّمَٓاءَ الدُّنْيَا بِز۪ينَةٍۨ الْكَوَاكِبِۙ

“Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.”[5]

2. Şeytanların Peşine Takılmak İçin Yaratıldılar

وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَٓاءَ الدُّنْيَا بِمَصَاب۪يحَ وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاط۪ينِ وَاَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابَ السَّع۪يرِ

“And olsun ki, yakın göğü kandillerle donattık, onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve şeytanlara çılgın alev azabını hazırladık.”[6]

3. İnsanların Yollarını Bulmaları İçin Yaratıldılar

وَهُوَ الَّذ۪ي جَعَلَ لَكُمُ النُّجُومَ لِتَهْتَدُوا بِهَا ف۪ي ظُلُمَاتِ الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ قَدْ فَصَّلْنَا الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

“Karanın ve denizin karanlığında onlara bakıp yolunuzu bulabilesiniz diye yıldızları sizin için var eden O’dur. Gerçekten bilmek ve anlamak isteyen kimseler için âyetlerimizi açıklıyoruz.”[7]

Bu ayetlerde görüldüğü üzere Allah azza ve celle yıldızların yaratılış gayelerini sarih bir şekilde haber vermiştir. Bundan sonra her kim yıldızların yaratılış gayelerinden olmayan, gayb ilmi ile hiç alakası olmadığı halde gaybdan haber vermek için yıldızların hareketlerini yani burçları delil getirirse o kişi Allah’ın bildirmediği bir şeyden haber vermiş olur ki bu da Allah’ın üzerine atılan açık bir iftira olur. Bu durumda kişi gayba muttali olmadığı halde gaybdan haber verir gibi konuştuğu için küfür ve şirke girer. Gaybı bilme hususunda kendisini Allah’a ortak kılmaya çalışmış olur.

YILDIZLAR HAKKINDA İLİMSİZCE KONUŞMAK KİŞİYİ KAFİR YAPABİLİR

:أَنَّهُ قَالَ: صَلَّى لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صَلاَةَ الصُّبْحِ بِالحُدَيْبِيَةِ عَلَى إِثْرِ سَمَاءٍ كَانَتْ مِنَ اللَّيْلَةِ، فَلَمَّا انْصَرَفَ أَقْبَلَ عَلَى النَّاسِ، فَقَالَ

هَلْ تَدْرُونَ مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ؟ قَالُوا: اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ، قَالَ: ” أَصْبَحَ مِنْ عِبَادِي مُؤْمِنٌ بِي وَكَافِرٌ، فَأَمَّا مَنْ قَالَ: مُطِرْنَا بِفَضْلِ اللَّهِ وَرَحْمَتِهِ، فَذَلِكَ مُؤْمِنٌ بِي وَكَافِرٌ بِالكَوْكَبِ، وَأَمَّا مَنْ قَالَ: بِنَوْءِ كَذَا وَكَذَا، فَذَلِكَ كَافِرٌ بِي وَمُؤْمِنٌ بِالكَوْكَبِ[8]

Zeyd İbnu Halid (ra) anlatıyor: “Resulullah (sav) Hudeybiye’de, bize, geceleyin yağan yağmurun peşinden sabah namazı kıldırmıştı. Namaz bitince cemaatin önüne geçti ve:

“Rabbiniz ne dedi biliyor musunuz?” buyurdu. Dediler ki: “Allah Resulü en iyi bilendir!” dediler.

Allah azze ve celle : “Kullarımdan bir kısmı bana mümin, bir kısmı da kâfir olarak sabahladı. Allah’ın fazlı ve rahmetiyle bize yağmur yağdırıldı” diyen bana mümin, yıldızları da inkâr edici olarak sabahladı. Kim de: “Falanca falanca yıldız sayesinde bize yağmur yağdırıldı” dediyse o da bana kâfir, yıldıza mümin olarak sabaha erdi” dedi!” buyurdular.

Mezkur hadiste zikredildiği gibi yağmurun yıldızları yağdırmaya kudreti olmadığı halde, yıldızlar bu gaye ile yaratılmadığı halde her kim yağmuru yıldızların yağdırdığına inanırsa onun küfre gireceği haber verilmiştir. Bu durumda yıldızlardan haber vererek burç karakteri yapıp sonra da burçlara göre gaybi haberler veren, bu hafta böyle şeyler olacak, bu burca sahip olanlar şöyle bir ruh halinde olacak diyen kişinin farkı nedir!?

KAHİN VE MÜNECCİMİN HÜKMÜ

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ اقْتَبَسَ عِلْمًا مِنَ النُّجُومِ، اقْتَبَسَ شُعْبَةً مِنَ السِّحْرِ زَادَ مَا زَادَ

İbn Abbas (r.a) dedi ki: “Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: Her kim yıldız ilminden bir şube öğrenirse muhakkak ki sihirden bir şube öğrenmiş demektir. O kimsenin müneccimliği (yıldızlara bakarak gaybi konuşması) arttıkça büyücülüğü ( sihirbazlığı ) de artar.”[9]

عَنْ بَعْضِ أَزْوَاجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «مَنْ أَتَى عَرَّافًا فَسَأَلَهُ عَنْ شَيْءٍ، لَمْ تُقْبَلْ لَهُ صَلَاةٌ أَرْبَعِينَ لَيْلَةً

“Allah Rasulu (s.a.v) şöyle buyurur: “Kim bir arrâfa – yani, gaybı bildiğini iddia edene – gider ve ona bir şey sorarsa kırk gece o kimsenin namazı kabul olmaz. “[10]

Diğer bir rivayette ise şöyle buyurur :

من أتى عرافا أو كاهنا فصدقه بما يقول فقد كفر بما أنزل على محمد

“Kim Kâhine veya arrâfa gider ve onun söylediğini tasdik ederse, Muhammed’e indirileni inkar etmiştir.”[11]

CİFİR VE EBCED HESABIYLA UĞRAŞANLARIN İSLAMDAN NASİPLERİNİN OLMADIĞI

عن ابن عباس أنه قال: إن قوما يحسبون أبا جاد وينظرون في النجوم ولا أدري لمن فعل ذلك من خلاق

İbn Abbas der ki: “Bazıları ebced hesabı yapıp yıldıza (falına) bakıyorlar. Böyle kişilerin İslam’dan nasipleri olduğunu düşünmüyorum”[12]

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ اقْتَبَسَ عِلْمًا مِنَ النُّجُومِ، اقْتَبَسَ شُعْبَةً مِنَ السِّحْرِ زَادَ مَا زَادَ

Yıldızlardan bir ilim alan kimse sihirden bir ilim almış olur.

(Yıldızlardan aldığı bilgiler) arttıkça (sihirle olan ilgisi de) artmış olur” buyurmuştur[13]

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: نَهَى رَسُولُ اللهِ صَلى الله عَلَيه وَسَلم عَنِ النَّظَرِ فِي النُّجُومِ

Ebu Hureyre (r.a) dedi ki: Rasulullah (s.a.v) yıldızlara bakmayı (fal, müneccimliği) yasakladı”[14]

HATİME

Binaenaleyh bugün televizyon, dergi, gazete ve sosyal medyada burçlardan (akrep, kova, terazi vb burçlar) bahsederek: “şu burca sahip kişiler bu burçtan olan kişilerle geçinemezler” veya “şu burca sahip kimseler şu aylarda huzursuz olurlar” veya “şu burçtan olanlar ileride bunu yaşarlar” şeklinde yapılan tüm yorumlar, gayba taş atmak, gaybtan konuşmaktır. Gayb ilmi ise Allah’a mahsustur. Binaenaleyh burçlara göre gaybi bilgi vermek şirktir.

Herkim la ilahe illallah derse bu şehadetin lazımı olan ispat ve nefyi gerçekleştirmekle mükelleftir. Allah’ın ilah olduğunu söyleyen kimse nasıl ki Allah’dan gayrı ilah edinilenleri nefyetmeden şehadeti makbul olmuyorsa, bu şehadetin cüzlerinde de Allah’ı birlemek mecburiyetindedir. Yani Alah’ın gaybı bildiğini itiraf etmek sadece ispat kısmıdır. Allah’dan gayrı gaybı hiç kimsenin bilemeyeceğine itikad edilmeden tevhid gerçekleşmeyecektir.

[1] Neml 65

[2] En’am 59

[3] En’am 50

[4] Hud 31

[5] Saffat 6

[6] Mul 5

[7][7] En’am 97

[8] Buhari / Ezan 156 Müslim, İman 125

[9] Ebu Davud 3905 Şeyh Elbani Sahih olduğunu söylemiştir. Ayrıca –İbni Mace 3726 bakınız.

[10] Müslim 2230.n- Şayet kahşnlik yapan kişi aynı zamanda namaz kılan birisi ise bu hadis onun namazı terk etmesini gerektirmez. Hadisde bahsedilen mesele kahinlikle uğraşmanın ne denli büyük bir cürüm olduğunun ispatı içindir. Madem namazı kabul olmaz o zaman namazı kılmasın gibi cahilce itirazların hakikatle alakası yoktur.

[11] Ahmed : 2 / 408 – 429 – 9252.n – Tirmizi : 1.C.135.n – Darimi : 2.C.1141.n Camiu’s Sagir ve’z Ziyade 5939 – Sahih

[12] Ricali Sikadır.

Abdurrezzak / Musannef 11/26 n.19805 – Ma’mer’in isnadı ile tahric etmiştir. Beyhaki / Şuabu’l İman 4831, Beyhaki / Sunne 8/139 Sufyan o da Ma’mer’in isnadı ile. Beyhaki/ Edeb n.467 İbn Abbas tariki ile tahric etmiştir. İbn Ebi Şeybe / Musannef 8/414. İbn Abdi’l Berr / Camiu’l Beyani’l İlm 2/39 Yahya İbn Eyyub o da Abdullah ibn Tavus’dan o da babası Tavus’dan tahric etmiştir.

[13] Ricali Sikadır.

Ahmed / Musned 1/311 – Ruh o da Ubeydullah ibn Ahmed tariki ile tahric etmiştir. Ebu Davud / Tıp n. 3905 – İbn Maca / Edeb n.3726 – İbn Ebi Şeybe / Musannef 8/414 – İbn Abdil Berr / Camiul Beyanil İlim 2/ 39 Yahya ibn Said o da Abdullah ibn Ahsen’den “من اقتبس علما من النجوم اقتبس شعبة من السحر فما زاد زاد lafzı ile tahric etmiştir.

Şeyh Elbani ise bu rivayetin isnadının sahih, ricalinin tamamının sika olduğunu beyan etmiştir. Sahiha 793 – Sahih el-Camiu’s Sagir n.595

[14] İbn Adiy / Kamil 5/1916 – Zehebi / Mizan 3/86 – İbn Hibban / Mecruhiyn 2/188,189 – Ukeyli /Duafa 3/353

İsnadı Zayıftır (ancak yukarıda isnadı sahih olan rivayetlere şahit olmaya mani olacak bir illeti yoktur. )

Tahricler ve tahkikler Mektebetu’r Ruşd’den yayın evinin bastığı Şuabu’l İman isimli eserin muhakkiki olan Muhtar Ahmed en-Mermiy’e aittir.

6 Kasım 2021, Cihan Elmas tarafından yayınlandı

Kaynak : İslam’da Burçların Hükmü cihanelmass.blogspot.com dan alınmıştır.

Similar Posts