1 – HELAL YOLLARDAN RIZIK ELDE ETMEK
Müslüman, kendisine helal olarak takdir edilen rızkını helal vesilelerden ve helal yollardan elde etmeye çalışmalıdır.
“ … Ebu Humeyd es-Saidi şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v “ Dünyadaki ( rızık ) talebinizi güzel yapınız. Şüphesiz herkes kendisi için yaratılan şeyi kolay elde eder ‘buyurdu. “
İbni Mace 2142 Hakim 2/33 Beyhaki 10403 Albani 898-Sahiha
“ … Cabir b. Abdullah şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v ‘ Ey insanlar ! Allah ‘tan korkun ve dünyadaki rızık talebinizi güzel yapınız. Biraz gecikse de hiçbir nefis rızkını noksansız tamam olarak elde etmeden ölmeyecektir. Allah’tan korkun ve rızık talebinizi güzel yapınız. Rızkın helal olanını alınız, onun haram olanını bırakınız’ buyurdu.”
İbni Mace 2144 İbnu Carud 556 İbni Hibban 3239 ve 1084-1085 – Hakim 2134 Beyhaki 10404 Ebu Nuaym 3/156-157- Hilye Albani 2607-Sahiha ve 5300-Mişkat
“ … El-Mikd R.A şöyle dedi :“ Rasulullah s.a.v “ Hiç kimse elinin çalışmasını yemekten daha hayırlı bir yemek yememiştir. Allah’in Nebisi Davud a.s elinin çalışmasından yerdi “ buyurdu.”
Buhari 2072-Ter:1917 Beyhaki 11691 Beğavi 2026 Ahmed 17181
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi :“ Nebi s.a.v : “ Şüphesiz insanlar üzerine bir zaman gelecek ki, o zamanda kişi malı helalden mi haramdan mı elde ettiğine dikkat etmeyecek, önemsemeyecektir “ buyurdu.”
Buhari 2083-Ter:1926 Nesei 4466- 4467 Darimi 2/246/2539 Ahmed 9626-9845-10568 Albani 5344-S. Cami
2 – ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN KAÇINMAK
“ …. Nu’man b. Beşir r.a şöyle dedi : “ Ben Rasulullah s.a.v den şöyle derken işittim : “ Helal bellidir haram bellidir. Bu ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. İnsanlardan çoğu onu bilemez. Her kim şüpheli şeylerden sakınırsa dinini ve ırzını şüpheden beri etmiştir. Her kim de şüpheli şeyleri işlerse (etrafı çevrili) koruluk etra fında davarlarını otlatan çoban gibi oraya girebilir. Dikkat! Her kralın bir koruluğu vardır. Dikkat! Allah ‘ın yeryüzündeki koruluğu onun haramları dır. Dikkat! cesette bir parça et vardır o salih olduğu zaman bütün ceset salih olur; eğer o fasit olursa bütün cesette fasit olur. Dikkat edin ki, o kalptir.”
Buhari 52-Ter:206 Müslim 1599/107 Ebu Davud 3329 Nesei 4465 Tirmizi : 1205 Darimi 2/245 İbni Mace 3984 İbni Hibban 721 İbnu’l-Carud 555 Humeydi 918 Ebu Nuaym 4/336-Hilye Beyhaki 5/65-264 Beğavi 2031 Ahmed 4/269-271 Albani 2075-İrva
3 – ALIŞVERİŞTE DOĞRU SÖZLÜ OLMAK
“ …. Hakim b. Hizam r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v : “ Satan ve alan kişiler, bunlardan her biri doğru söyler ve ( malın ayıbını ) beyan ederse, alış verişlerinde kendilerine bereket ihsan olunur. Eğer gizler ve yalan söylerlerse – alış-verişlerinde bir kar elde etmeleri ve onun bereketinin gitmesi umulur – buyurdu.’
Buhari 2079-Ter:1923 Müslim 1532/47 Ebu Davud 3459 Nesei 4469 Tirmizi 1246 Darimi 2/250 İbni Hibban 4904 Tabarani 3115-M. Kebir Tayalisi 1316 Beyhaki 5/269 Beğavi 2051 Ahmed 3/403 Albani 1281-İrva
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v şöyle buyurdu : “ Bir kişi, başka bir kişiden ona ait bir arazi satın aldı. Araziyi satın alan kimse arazide, içinde altın bulunan bir çömlek buldu. Araziyi satın alan, satana : Altınlarını al, ben senden sadece araziyi satın aldım, altınları satın almadım dedi. Arazinin sahibi kimse: Ben sana araziyi ve içindeki şeyleri sattım dedi. Bir adama varıp muhakeme oldular. Kendisine varıp muhakeme oldukları kimse: Sizin çocuğunuz var mı? Dedi. Onlardan biri: Benim bir oğlum var dedi. Diğeri ise: Benim de bir kızım vardır dedi. Hakem: Kızı oğlana nikahlayın, o maldan onlara infak edin , dedi. “
Buhari 3472-Ter:3286 Müslim 1721/ İbni Mace 2511 İbni Hibban 720 Beğavi 2412 Ahmed 2/316
4 – ALIŞVERİŞTE ALLAH’I TİCARETİNE VESİLE EDİNİP YEMİN İLE ALAN VE YEMİN İLE SATAN KİMSE KINANMIŞTIR
“ … Selman r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v şöyle buyurdu : Üç tip insan vardır ki Allah onlarla ne konuşur ve ne de onları bağışlar ; onlara acı bir azab vardır.
1 – Saçı başı ağarmış olduğu halde zina eden kimse.
2 – Fakir olmasına rağmen, kibirli olan kimse.
3 – Allah’u Teala’yı ticaretine vesile edinip, yeminle alan ve yeminle satan kimse.
Taberani Kebir : 6111 – Sağir : 821 – Heysemi M.Zevaid : 4/78-6335.n – Beyhaki Şuabu’l İman :
5 – ALIŞVERİŞTE KOLAYLIK SAĞLAMAK
“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Satarken, satın alırken, alacağını talep ederken ve borcunu öderken müsamahalı davranan kimseye Allah rahmet etsin ”
Buhari 2076 Tirmizi 1320 İbni Mace 2203 İbni Hibban 84903 Tabarani 1/240-M. Sagir Beyhaki 5/357-358 Beğavi 2044 Ahmed 3/340
“ … Osman b. Affan r.a şöyle dedi :“ Rasulullah s.a.v buyurdular ki : Sattığı zaman müsamaha gösteren, satın aldığı zaman müsamaha gösteren ve hakkını isterken müsamaha gösteren kimseye Allah rahmet etsin.”
İbni Mace : 2202 – Buhari : 6/467-T.Kebir – Nesei : 4710 – Ahmed : 410 – Albani : 1181- S
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi :“ Rasulullah s.a.v buyurdular ki : “ Her kim bir müslümanın satıştan vazgeçmesini müsamaha ile kabul ederse, Allah da onun kıyamet günü tökezlemelerini müsamaha ile kabul eder “ buyurdu. “
İbni Mace 2199 Ebu Davud 3460 İbni Hibban 1103-1104-Mevarid Hakim 2/45 Beyhaki 11128 Ahmed 2/152 Albani 1334-İrva ve 2614-Sahiha
6 – SABAHIN ERKEN SAATLERİ ÜMMET İÇİN BEREKETLİDİR
“ … Sahr el-Gamid şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v “ Ey Allah’ım, ümmetime gündüzün ilk vaktinde bereket ihsan et “ buyurdu.
Sahr el-Gamid şöyle dedi : Rasulullah bir seriyye veya ordu gönderdiğinde gündüzün ilk vaktinde gönderirdi. Ravi dedi ki: Sahr el-Gamidi, ticaret yapan bir adamdı ticaret mallarını günün ilk vaktinde gönderirdi. Bu sebeple serveti ve malları çoğaldı.”
Ebu Davud 2606 İbni Mace 2236
“ … İbni Ömer şöyle dedi: “ Nebi s.a.v şöyle buyurdular : “ Ey Allah’ım, ümmetime gündüzün ilk vaktinde bereket ihsan et ”
İbni Mace 2238 Ebu Davud 2606 Tirmizi 1212 Darimi 2/214 Tavalisi 1246 İbni Hibban 84754-4755 Tabarani 7275-7276-M. Kebir Beyhaki 91151-152 Beğavi 2673
7 – ALIRKEN VE SATARKEN TARTMAK
“ … Said b. Müseyyeb şöyle dedi : “ Ben Osman r.a yu minberin üzerinde hutbe okurken işittim şöyle diyordu : Ben, Beni Kaynuka denilen yahudilerden bir soydan hurma satın alıyor ve onu karla satıyordum. Bu fiilim Rasulullah’a ulaştı. Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “ Ey Osman, satın aldığın zaman tartarak al, sattığın zaman da tartarak sat “ buyurdu.”
Ahmed 1/62/444 Dare kutni 3/8 Beyhaki 10696 Albani 1330- İrva
“ … Mikdam b. Ma’dikerib r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v buyurdular ki : Erzakınızı tartın ki, sizin için bereketlensin “
Buhari 2128-Ter:1965 Müslim 1528/39 İbni Hibban 4918 Tabarani 20/643-M. Kebir Ebu Nuaym Hilye – 5 Beyhaki 6/32 Beğavi 3000 Ahmed 4/131
“ … Cabir b. Abdullah r.a şöyle dedi: “ Rasulullah s.a.v buyurdu ki : “ Bir şeyi sattığınızda tartacağınız zaman tartınızı ağır yapınız ”
İbni Mace 2222 Albani 825-S. Cami
“ … Suveyd b. Kays şöyle dedi : Ben ve Mahrefe el-Abdi, Hecer şehrinden bez getirttik. Müteakiben Rasulullah s.a.v bize geldi ve bizimle şalvarda pazarlık etti. Yanımızda ücretle – bezleri – tartan bir tartıcı vardı. Nebi s.a.v ona : “ Ey tartıcı, iyi tart ve biraz da fazla ver “ buyurdu. “
İbni Mace 3579
8 – TARTI KULLANMAMAK CAİZ DEĞİLDİR
“ … İbni Ömer r.a şöyle tahdis etti : “ Ben Rasulullah s.a.v’in zamanında kilosu belirsiz erzak satın alan kimseleri onları satmaktan men edilirken ve dövülürken gördüm.”
Buhari 213l-Ter:1967 Müslim 1527/38 Ebu Davud 3498 Nesei 4622 İbni Hibban 4986 Abdurrezzak 14598 Beyhaki 5/314 Ahmed 2/740 Albani 1329-İrva
“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : Her kim bir zahireyi satın alırsa, o zahireyi ölçtürüp tastamam teslim almadıkça satmasın “ buyurdu.”
Buhari 2126-Ter:1963 Müslim 1526/34-35 Ebu Davud 3492 Nesei 4609 Darimi 2/252-253 İbni Mace 2226 Beyhaki 5/312 Ahmed 2/63-64
9 – TARTARKEN VE ÖLÇERKEN NOKSAN VERMEK HARAMDIR
“ Allah-u teala şöyle buyuruyor : { Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline ! Onlar insanlar bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. Kendileri onlara bir şey ölçtükten zaman ( ölçü ve tartıyı ) noksan yapanlar. }
“ … İbni Abbas şöyle dedi : “ Nebi s.a.v Medine’ye geldiği vakit, Medineliler ölçü ve tartıyı noksan verme hususun da insanların en kötüsü idiler. Allah-u Teala : { Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline !. } Ayetlerini indirdi. Bundan sonra Medineliler, ölçü ve tartıyı güzel yaptılar.”
İbni Mace 2223 Nesei 11654-Kübra Tabarani 12041-M. Kebir İbni Hibban 4919 Hakim 2/33 Beyhaki 6/32
10 – KİŞİ SATIN ALDIĞI BİR MALI KABZETMEDEN SATAMAZ
“ … Tavus İbni Abbas’tan şöyle dediğini rivayet etti : “ Rasulullah s.a.v kişiyi satın aldığı erzakı tamamen teslim alıncaya kadar başka bir müşteriye satmaktan yasakladı. Ben, İbni Abbas’a : O yasak nasıldır ? dedim. İbni Abbas : Müşterinin satın aldığı erzakı kabzedip taşımadan başkasına satması, parayı para ile satmaktır. Ve satın alınmış olan erzakın teslimi geri bırakılmıştır dedi.”
Buhari 2132-Ter: 1968
İZAH : Satın alınan bir malın temlik edilmeden satılması yasaklanmıştır. İmam Begavi şöyle dedi : “ İlim ehli, bir metaı satın alan kimsenin onu kabzetmeden satamayacağı üzere ittifak etmiştir.”
Beğavi : 8/107-Şerhü’s-Sünne
11 – ALIŞVERİŞTE KARŞILIKLI RIZA
“ … Ebu Said el-Hudri r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Alış veriş ancak karşılıklı hoşnutlukla olur. ”
İbni Mace 2185 Beyhaki 6/17 Albani : I283- İrva
“ … Ebu Hureyre şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : “ Alışverişte iki kişi, birbirinden razı olmanın dışında bir şeyle ayrılmasın “ buyurdu.”
Ebu Davud 3458 Tirmizi 1248 Ahmed 2/536 Albani 1283-İrva
“ … Ebu Hurretu’r-Rukaş amcasından şöyle tahdis etti : “ Nebi s.a.v “ Müslüman bir kimsenin malı, gönülden razılığı olmadan başkasına helal olmaz “ buyurdu.”
Dare kutni 3/26/92 Ebu Yala 1570 Beyhaki 6/100 Ahmed 20720 Albani 1459-İrva
“ … Abdullah b. Mes’ud r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v : “ Mü’min bir kimsenin malının haramlığı, kanının haramlığı gibidir “ buyurdu.”
Dare kutni 3/26/94 Ebu Nuaym 7/336-Hilye Albani : 345-Gayetül-Meram
12 – PEŞİN FİYATLA ELDEN ELE SATIŞ BABI
“ … Aişe r.a şöyle dedi : “ Berire hürriyetini satın alma yazışması yapmış olduğu halde yanıma geldi ve : Ben sahiplerimle her yılda bir ukıyye vererek dokuz ukıyye üzerine hürriyetimi satın alma yazışması yaptım, bana yardım et [ satın al ve hürriyetime kavuştur dedi ] Aişe, Berire’ye : Eğer sahiplerin vela hakkı benim olmak üzere, benim bu bedeli kendilerine peşin olarak vermemi ve seni hürriyetine kavuşturmamı isterlerse öyle yaparım dedi…”
Buhari 2563-Ter:2362 Müslim 1504/8 Malik 2/780/17 Ebu Davud 3929-3930 Nesei 3451 Tirmizi : 2124 – İbni Mace 2521 İbnui-Carud 981 İbni Hibban 4272 Ebu Yala 4425 Abdurrezzak 16161-16164 Dare kutni : 3/22 : Beyhaki 5/336-338
13 – PEŞİN FİYATINA VERESİYE ALIŞVERİŞ BABI
“ … Aişe r.anha şöyle dedi : Rasulullah s.a.v bir yahudiden veresiye taam satın aldı ve ona mukabil yahudiye zırhını rehin bıraktı.”
Buhari 2096-ter:1938 Nesei 4623-4664 Tirmizi 1215 İbni Mace 2437 İbni Hibban 5938 İbnu’l-Carud 664 Beyhaki 6/36 Ahmed 6/42-160-230
14 – ALIŞVERİŞTE MUHAYYERLİK BABI
“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : İki kişi alış veriş yaptıkları zaman, [ satıcı ve alıcıdan her biri birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe onlardan her biri ] muhayyerlik içindedir. Eğer ikisi birden yahut onlardan biri diğerini muhayyer bırakarak alış veriş yaparlarsa satış vacip olmuştur. Birbiriyle alış veriş yaptıktan sonra birbirinden ayrılır ve onlardan hiç biri satışı terk etmezse satış vacip olmuştur. [ muhayyerlik (şartı) ile satış olması müstesnadır]’ buyurdu.”
Buhari 2112-Ter:1951 Müslim 1531/44 Nesei 4484 İbni Mace 2181 İbnu Carud 618 İbni Hibban 4917 Dare kutni 3/5 Beyhaki 5/269 Beğavi 2049 Albani 5/154
“ … Amr b. Şuayb babası ve dedesi tarikiyle şöyle tahdis etti : “ Rasulullah s.a.v : “ Satan ve alan kişiler birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe muhayyerlik içindedir. Ancak muhayyerlik satışı müstesnadır. ( Taraflar dan ) birinin, vazgeçmek ister endişesi ile arkadaşından ayrılması kendisine helal olmaz “ buyurdu.”
Ebu Davud 3456 Nesei 4495 Tirmizi 1247 İbnu Carud 620 Dare kutni 3/50 Beyhaki 5/271 Ahmed 2/1839 Albani 1311
“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi :Nebi s.a.v : “ Her satıcı ve alıcı birbirlerinden ayrılıncaya kadar aralarında kesinleşmiş bir satış yoktur. Muhayyerli alış veriş bundan müstesnadır “ buyurdu.”
Buhari 2111-Ter:1951 Müslim 1531/43 Malik 2/671/79 Şafli 863-er-Risale Ebu Davud 3454 Nesei 4477 Dare kutni 3/6 Beyhaki 5/268 Beğavi 2047 Ahmed 1/56 Albani 5/154
“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : “ Müminlerin emiri Osman’a kendisine ait Hayber’deki bir malına bedel benim bir vadideki malımı sattım. Alışverişi kesin-leştirdiğimizde ben, topuğumun üzerine geri döndüm. Satışı aleyhime geri çevirir endişesiyle onun evinin dışına kadar çıktım. Alan ve satan birbirlerinden ayrılıncaya kadar muhayyerlik içinde olmaları, alış-verişte sünnetti. Abdullah dedi ki : Benimle onun bu satış muamelesi kesinleşince, onu üç gecelik mesafedeki Semüd arazisine sevk etmem sebebiyle onu kandırdığımı gördüm. 0 ise beni üç gecelik mesafedeki Medine arazisine sevk etmişti.”
Buhari 2116-ter:1954
AÇIKLAMA : Şeyh Albani şöyle dedi : “… İbni Ömer’in bu fiili, onun Abdullah b. Amr’in rivayet ettiği: “ Rasulullah :
Satan ve alan kişiler birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe muhayyerlik içindedir. Ancak muhayyerlik satışı müstesnadır. ( Taraflardan ) birinin, vazgeçmek ister endişesi ile arkadaşından ayrılması ona helal olmaz. buyurdu.”
hadisinden haberi olmadığına delalet eder. Bu da hadisin kendisine ulaşmaması sebebiyle, şer’i hükümlerden her hangi bir hükmün sahabeye gizli olabileceği gerçeğini ortaya koymaktadır. Sahabe bunun üzerine hükmü nefyeder yahut içtihat eder ve hata eder. 0 bu durumda ecir alır günah almaz. Eğer sahabenin durumu bu ise, kendisine ittiba edilen imamlardan her hangi bir imam da aynı konumdadır. Her hangi bir hadis kendisine gizli kaldığında onu zıddını nefyeder. Anlatılan bu sebepten dolayı bize bir hadis sahih olarak ulaştığında, imamın görüşünü terk ederek hadisle amel etmemiz vacip olmaktadır. Bunu bizzat kendileri bizlere tavsiye etmektedirler. Allah onlara hayırla karşılık versin. Onların bu tavsiyeleri, taklitçilere maalesef hiç fayda vermemektedir. Taklitçiler imamların görüşleri için sahih hadislere muhalefet etmektedirler. Ancak Allah’ın dilediği müstesna, onlar da ne kadar azdır.
15 – SATIŞ GERÇEKLEŞTİKTEN SONRA MUŞTERİYİ MUHAYYER BIRAKMAK
“ … Cabir şöyle dedi : “ Nebi s.a.v satış olduktan sonra, bir bedeviyi muhayyer yaptı .“
Tirmizi 1249-Ter: 1265 İbni Mace 2194 Dare kutni 3/21/73
“ … Hakim b. Hizam r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v : “ Satan ve alan kişiler birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe muhayyerlik içindedir “ buyurdu. [ Hemmam dedi ki : Ben kitabımda şöyle yazılı buldum : ‘( Taraflar birbirlerini ) üç kere muhayyer bırakırlar… ‘ buvurdu.] ”
Buhari 2114-Ter: 1951 Müslim 1532/47 Ebu Davud 3459 Nesei 4469 Darimi 2/250 İbni Hibban 4904 Tabarani 3115-3119- M. Kebir Tayalisi 1316 Beyhaki 5/269 Beğavi 2051 Ahmed 3/402
16 – ALIŞVERİŞTE MEŞRU ŞART CAİZDİR
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v “ Müslümanlar, hakka muvafik olan şartları üzeredirler “ buyurdu.”
İbnu Carud 637 Ebu Davud 3594 İbni Hibban 1199-Mevarid İbni Adiyy 2088-el-Kamil Dare kutni 3/279 Hakim 2/449/101 Beyhaki 6/79 Şeyh Albani 5/156-1 57-İrva
Hafız İbni Hacer ve Şeyh Albani : “ Bu hadiste altı çizili kısmın sabitliğinde şüphe vardır demişlerdir…”
“ … Cabir b. Abdullah şöyle dedi : “ Nebi s.a.v’e onun – devesini kast ediyor – sattım ve beni ailemin yanına kadar taşımasını kendisine şart koştum…”
Ebu Davud : 3505
“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : Ben Rasulullah s.a.v’den işittim, buyurdu ki : “ Herkim hurma ağacını aşılandıktan sonra, aşılanmış olarak satarsa, onun üstündeki meyve satıcıya aittir. Ancak satın alan kimse, meyvenin satışa dahil olduğunu şart koşarsa bu müstesnadır. Herkim de malı bulunan bir köleyi satarsa, kölenin malı satıcıya aittir. Ancak satın alan kimse malın kendisine ait olacağını şart koşarsa, bu müstesnadır “
Buhari 2379-Ter:2203 Müslim 1543/80 Ebu Davud 3433 Nesei 4650 Tirmizi 1244 Darimi 2/253 İbni Mace 2211 İbn Carud 628-629 İbni Hibban 4922 Tayalisi 1806 Beyhaki 5/325 Ahmed 82/9-82-105 Albani 1314 – irva
17 – ALIŞVERİŞTE İHTİLAF VUKU BULURSA SÖZ SATICIYA AİTTİR
“ … İbni Mes’ud r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v : “ Satıcı ve alıcı ihtilaf ettikleri zaman söz satıcının sözüdür. Alıcıya muhayyerlik vardır “ buyurdu.”
Tirmizi : 1286 İbni Mace 2186 Darimi 2/250 Tayalisi 399 Dare kutni 3/20
“ … Muhammed b. el-Eş’as babası ve dedesi tarikiyle şöyle dedi : “ Eş’as yirmi bine, Abdullah b. Mes’ud’dan humus kölelerinden birkaç köle satın altı. Abdullah onların ücretini Eş’as’den alması için bir adam gönderdi. Eş’as : Ben onları sadece on bine satın almıştım dedi, bunun üzerine Abdullah, Eş’as’e : Benimle senin aranda hakem olacak bir adam seç dedi. Eş’as : Sen benimle kendi nefsin arasında hakemsin dedi. Abdullah dedi ki : Kuşkusuz ben, Rasulullah s.a.v’i işittim : “ Satıcı ve alıcı ihtilaf ettikleri vakit, aralarında bir beyyine bulunmazsa, satış mal sahibinin söylediğidir, yahut satıcı ve alıcı alışverişi terk ederler “ buyururken işittim.”
İbn Carud 624 Ebu Davud 3511 Nesei 4462 İbni Mace 2186 – Abdurrezzak 15185 Ebu Yala : 1/231 – Tayalisi 393 Tabarani 10365-10337-M. Kebir Dare kutni 3/21 Beyhaki 5/333 Beğavi 8/169 Ahmed 4446 Albani 798-Sahiha
“ … İbni Mes’ud r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v : “ Satıcı ve alıcı satışta ihtilaf ettikleri zaman, dilerlerse satışı geri çevirirler “ buyurdu.”
Tabarani 9987-10365-M. Kebir Darekutni 3/21/20 Albani 5/1 70-İrva
18 – TÜCCARLARIN DİKKATİNE
“ … Rif b. Rafi’ şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Şüphesiz ki tacirler kıyamet gününde facirler olarak diriltilirler. Ancak herkim Allah‘tan korkar, ihsan ile iyilik yapar ve doğru söylerse bu müstesnadır”
İbni Mace 2146 Tirmizi 1210 Darimi 2/247 İbni Hibban 4910 Tabarani 4542-M. Kebir Hakim 2/6 Beyhaki 5/266 Abdurrezzak 20999 Albani 1458-Sahiha
19 – ALIŞVERİŞTE ALDATMANIN HARAMLIĞI
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v bir yiyecek yığınına uğradı ve elini o yığına soktu. Parmaklarına ıslaklık isabet etti. Bunun üzerine : “ Ey yiyecek sahibi, bu nedir ? “ buyurdu. Mal sahibi : Ya Rasulallah, ona yağmur isabet etti, dedi. Rasulullah s.a.v : ‘ İnsanların görebilmesi için onu yiyeceğin üzerine koymalı değil miydin ? bizi kandıran bizden değildir ’ buyurdu. ”
Müslim 102/164 Ebu Avane 157 Ebu Davud 3452 Tirmizi 1315-Ter:1330 İbni Mace 2224 İbu Carud : 562 İbni Hibban 4905 İbni Mende 550-552 Ebu Yala 6520 Humeydi 1033 Hakim 2155 Beyhaki 5/320 Beğavi Ahmed 2/242 Albani 1319-İrva
“ … Enes b. Malik r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v buyurdular ki : Hilekarlık, kandırma ve hainlik ateştedir ”
Hakim 8795 Albani 1057-Sahiha
“ … Abdullah b. Ömer r.a şöyle dedi : “ Bir kişi, Nebi s.a.v’e : [ alış verişte daima aldatılıyorum diye aldatıldığını söyledi. Nebi s.a.v “ Sen bir şey satın almak istediğinde, aldatmak yoktur de ” buyurdu. [ sonra o kimse hep öyle söylüyordu. “
Buhari 2117-Ter:1955 Müslim 1533/48 Malik 2/685/98 Ebu Davud 3500 Nesei 4496 İbn Carud 5679 İbni Hibban 5052 Tayalisi 1881 Beyhaki 5/2739
AÇIKLAMA : Bu ve emsali delillerde zikredildiği gibi ; ticarette satılık malın ayıbını gizlemek ve bu şekilde müşteriyi aldatmak haramdır. İslam’ın ticaret hukukuna göre kusurlu bir mal, kusuru gizlenerek satılır ve müşteri bu şekilde kandırılırsa, müşterinin cayma hakkı vardır. Ve satın aldığı o kusurlu malı iade etmesi caizdir. Yani, dilerse malı yanında alıkoyma, dilerse onu satıcıya iade etme – ve parasını alma – hakkı vardır.
20 – FİYAT YÜKSELTEREK ALDATMAK HARAMDIR
“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v Necş yapmayı yasakladı.”
Buhari 2142-Ter:1977 Müslim 1516/13 Malik 2/684/97 Nesei 4517 Darimi 2/255 İbni Mace 2173 İbni Hibban 4968 Beyhaki 5/343 Ahmed 2/7-63-109 Albani 1318-İrva
Tirmizi şöyle dedi : “ İlim ehli yanında amel bu hadis üzeredir. Onlar Necş yapmayı kerih gördüler. ”
Hafiz İbni Hacer : “ Kerih gördüler sözü ile kast edilen, haram kısmından olan mekruhtur. ”
Tirmizi Necş’i şöyle tarif etti : “ Necş “ ; bir şahıs satıcının yanına gelir, satılık metaı ayırır ve ona değerinden daha fazla fiyat verir, bunu diğer müşteriler – satılık olan o – metaın yanında hazır olduğu zaman yapar. Bu fiiliyle müşteriyi kandırmayı ister, yoksa metaı satın almak isteğinde değildir. Böylece pazarlık yaparak müşteriyi aldatmak istemektedir. İşte bu hileden bir nevidir.”
İmam Begavi şöyle dedi : “ Necş “ ; bir şahıs satılan bir mal görür, onu satın almayı istemediği halde onun fiyatını artırır. Bununla o malın fiyatını diğer kimseler artırsınlar diye müşterileri rağbet ettirmek ister.
et-Ten ise : iki satıcı arasında birbirinin malını sattırmak için müşteriyi kandırıp fiyat yükselterek yapıldığında denir. Bu şahıslar ister bilsinler ister bilmesinler bu fiille isyankar durumundadırlar. Çünkü bu hile yapmaktır. Hile ise, şeriatın telkin ettiği ahlaktan değildir.”
İbni Hacer’in naklettiği göre İbnu Battal : “ İlim ehli Necş yapanın isyankar olduğu üzere icma etti dedi.”
Buna Abdullah b. Ebi Evfa’nın sözü sarih olarak delalet eder : Bir kimse malını satışa arz etti. Satıcı müşterisine, yemin etti de müşterinin vermediği fiyatı kendisinin o metaa alırken verdiğini söyledi. Bunun üzerine
{ Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar var ya, işte onların ahirette bir nasibi yoktur…}
Ayeti indi. İbni Ebi Evfa : Necş yapan faiz yiyen haindir dedi.”
Tirmizi 3/597/1304 Hafız İbni Hacer 12/352-Fethu’l-Bari – Tirmizi 3/597-598 Beğavi 8/120-121-Şerhü’s-Sünneh Hafız İbni Hacer 4/416-Fethu’l-Bari
21 – MUSARRATIN HARAMLIĞI BABI
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Nebi s.a.v : “ Deve ve koyunları bol sütlü göstermeye çalışmayınız. Kim sütü memesinde hapsedilmiş bir hayvanı, bu şekilde satın alırsa, onu sağması sırasında iki görüş arasında muhayyerdir. Dilerse o hayvanı mülkiyetinde tutar, isterse onu bir sa’ hurma ile birlikte sahibine onu geri verir “ buyurdu. ”
Buhari 2148-Ter:1981 Müslim 1524/25 Malik 2/683-684/96 Ebu Davud 3440 Nesei 4499 Tirmizi 1251 Humeydi 1028-1029 Tayalisi 1344 Abdurrezzak 14861 Dare kutni 3/74 Beyhaki 5/318-319 Beğavi 2092 Albani 1320-İrva
“ … Abdullah b. Mes’ud r.a şöyle dedi : “ Kim sütü memesinde biriktirilmiş bir davar satın almış ise, dilerse o davarı geri versin ve onunla beraber, bir sa’ da bir şey versin…”
Buhari : 1982 Müslim 15 18/15 Abdurrezzak 14866
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v : Musarrat bir hayvanı satın alan kimse, üç gün süreyle muhayyerlik içindedir. Eğer o hayvanı iade ederse onunla beraber bir sa’ da hurma iade eder buğday iade etmez “ buyurdu.”
İbni Mace 2239 Ebu Davud 3444 Nesei 4501 Tirmizi : 1268 – Abdurrezzak : 14859
Bu delillerde de zikredildiği gibi Deve, sığır veya davarı tasriye etmek haramdır. Bunun yapılma şekli ise ; Hayvan sahibi, belirli bir müddet onu sağmaz nihayet hayvanın memesinde bolca süt birikir. Memede süt birikme sebebiyle hayvan sütlü gözükür. Müşteri ise hayvanı ilk sağdığında onu bol sütlü zanneder ve yüksek fiyata satın alır. Sonra aradan birkaç gün geçer ve onun sütünün noksanlığı ortaya çıkar. Bu hayvana el Muhallefe de derler.
Haram olan tasriye, yukarda şeklini izah etmeye çalıştığımız satılık hayvanda yapılırsa bu hükümdedir. Hayvanın sahibi tasriyeyi kendi ailesi için veya hayvanın yavrusu için yahut bir misafir için yaparsa bu haram değildir. Alimler : Tasriyenin haram oluşundaki illet, tedlis yapıp insanları kandırmaktır dediler. Dolayısıyla haramı gerektiren illet ortadan kalkarsa, fiilin haram oluşu da ortadan kalkar.
Hadislerde de belirtildiği gibi, tesriye edilmiş musarrat hayvanı satın alan kimse, onu sağdıktan sonra muhayyerlik içindedir, dilerse onu mülkünde tutar, dilerse sahibine iade eder.
Musarrat hayvanı satın alan kimse için muhayyerlik süresi üç gündür. Musarrat hayvanı satın alan kimse, hayvanı iade etmeye karar verirse, hayvanla beraber, onun sahibine sağdığı süte karşılık bir sa’ hurma verir.
22 – ALIŞVERİŞTE KIZIŞTIRMA CAİZ DEĞİLDİR
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v buyurdular ki : ‘ Almayacağınız malın fiyatını gereksiz rekabetle artırmayın ’ buyurdu.”
Ebu Davud 3438
23 – KİŞİ DİN KARDEŞİNİN ALIŞVERİŞİ ÜZERİNE ALIŞVERİŞ YAPMAZ
“ … İbni Omer r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v ‘ Sizden bazısı diğer bazısının alışverişi üzerine alış veriş yapmasın ’ buyurdu.”
Buhari 2139-Ter:1974 Müslim 1412/7 Malik 2/683/95 Ebu Davud 3436 Nesei 4515 İbni Mace 2171 İbni hibban 4965 Beyhaki 5/344
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v buyurdular ki : “….. Hiç kimse kardeşinin alışverişi üzerine fiyat artırması yapmasın …..”
Buhari 2723-Ter : 2544 Ebu Davud 3438 Nesei 4514-4519 Tirmizi 1190-1304 İbni Mace 2172 Humeydi 1026 Albani 1298
Bu delillerin mesajından da anlaşıldığı gibi bir şahsın müslüman kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapması ve fiyat artırması haramdır. İmam Begavi’nin tarifine göre onun şekli şöyledir : “ Bir kimse satıcıdan bir metaı satın alır. Alan ve satan akt meclisinde olup birbirlerinden ayrılmamış ve ikisi için muhayyerlik devam ederken, başka bir satıcı gelir müşteriye aynı malı – yahut ondan daha güzel olan bir malı – daha düşük bir fiyata satış için teklif eder. Yahut başka bir müşteri, önceki satıcıya gelir sattığı mala sattığı fiyattan daha yüksek fiyat vererek, pişman olmasını ve önceki satış aktini feshetmesini sağlar.”
İmam Şevkani şöyle dedi : “ Alış-veriş üzerine alışverişin şekli : Satıcının, bir malı satın alan müşteriye muhayyerlik vaktinde : Alış-veriş aktini feshet, ben sana aynı malı daha ucuz fiyata satacağım demesidir. Bunun tam tersi de olabilir, yani : Müşterinin satıcıya gelip, onun sattığı herhangi bir mal için muhayyerlik vaktinde: Satışı feshet bu malı ben senden daha yüksek fiyata satın alacağım demesidir.”
24 – KİŞİ ZİMMETİNDE OLMAYAN BİR MALI SATAMAZ
Ticari ahlaksızlığın hat safhaya ulaştığı şu ortamda, İslama uygun bir ticaret yapmak sanki elde kor ateşi avuçlar gibi …
Değerli kardeşlerim … ! inanın Ticaret hayatımızda o kadar yanlışlar yapılıyor ki, onları burada sıralamaya kalkışsak ne zamanımız ne de sayfamız yeterli gelmez…
Bunlardan bir tanesi de ; yanımızda olmayan bir malı satmak, bize ait olmayan bir malı ele geçirmeden onu pazarlamak, onun siparişini almak ve fiyatını belirlemek … Ve tabi ondan sonra da o malı aramaya kalkışmak…
Halbuki islam bir malı elde etmeden, ona sahip olmadan satmayı yasak kılmıştır.
“ … Hakim b. Hizam r.a şöyle dedi : “ Ya Rasulullah, bir kimse bana gelip benim yanımda bulunmayan bir malı satın almak istiyor. ben o kimseye satmak için istediğini çarşıdan satın alabilir miyim ? Rasulullah s.a.v : “ Hayır, sende bulunmayan malı satma “ buyurdu.”
Ebu Davud : 3503 Nesei : 4627 Tirmizi : 1232-1233-1235 İbni Mace : 2187 İbnu Carud : 602 İbni Hazm : 8/519 Tabarani : 3097- M. Kebir Dare kutni : 3/46 Beyhaki : 5/267- 317 Ahmed : 3/401- 403 Şafli : 335-336-Risale
“ … İbni Abbas r.a şöyle dedi : “ Nebi s.a.v’nin yasakladığı, satın alınarak elde edilmeyip yanın da bulunmayan erzakın satışıdır. İbni Abbas : Her şeyin de ancak bunun benzeri olduğunu sanıyorum dedi.”
Buhari 2135-Ter : 1970 Müslim : 1525/30-29 Ebu Davud : 3497 Nesei : 4614 Tirmizi : 1291 İbni Mace : 2227 Tayalisi : 2602 Humeydi : 508 Beyhaki : 5/312 Beğavi : 2089 Ahmed : 1/221 Albani : 5/176-İrva
Bu delillerden de anlaşıldığı gibi, Satıcıya temlikinde olmayan bir malı satması helal değildir. Çünkü o mal onun gücünün ve tasarrufunun altında değildir.
İmamı Şevkani şöyle dedi : “ Hadisteki yasağın zahir manası, insanın mülkü ve kudretinin altında bulunmayan bir malı satmasının haramlığına delalet etmektedir.
25 – KİŞİ SATIN ALDIĞI BİR MALI ALDIĞI YARDE SATAMAZ
“ … Abdullah b. Ömer şöyle dedi : “ Sahabeler pazarın üst tarafında erzak satın alırlar ve bunları satın aldıkları yerde satarlardı. Rasulullah s.a.v onları bu malları satın aldıkları yerde pazara getirmeden satmaktan yasakladı.”
Buhari 2167-Ter : 1993 Ebu Davud : 3494 Nesei : 4620
“ … İbni Ömer r.a şöyle tahdis etti : “ Sahabeler, Nebi s.a.v’nin zamanında binili tacirlerden zahre satın alıyorlardı. Nebi s.a.v o tacirlere görevli gönderiyor onlar da tacirlerin satın aldıkları şeyleri, zahre pazarına getirinceye kadar, aldıkları yerde satmaktan men ediyorlardı. ”
Buhari 2123-Ter : 1960 Müslim : 1527/37 Nesei 4621
“… İbni Ömer r.a şöyle dedi : “ Çarşıdan zeytin yağı satın aldım. Onu tam kendim için mal edindiğimde bir kişi bana karşı geldi ve zeytin yağına karşılık bana güzel bir kar verdi. Eline vurup pazarlığı bitirmeyi istediğim anda, arkamdan bir adam kolumu tuttu. Dönüp baktığımda, bir de baktım ki Zeyd b. Sabit’tir. Bana : Onu eşyalarının yanına götürüp temlik etmeden satın aldığın yerde satma. Zira Rasulullah s.a.v tüccarların satın aldıkları metaı eşyalarının yanına götürüp temlik etmeden, satın aldıkları yerde satışını yasakladı dedi.”
Ebu Davud 3499 İbni Hibban 4984 Tabarani 4782-4783-M. Kebir Hakim 2/40 Beyhaki 5/314 Ahmed 5/191
26 – PAZARA GELEN BİR MALI YOLDA KARŞILAMAK CAİZ DEĞİLDİR
“ … İbni Abbas r.a şöyle demiştir : Rasulullah s.a.v : “ Alıcılar mal getiren binicileri (yolda) karşılamasınlar… “ buyurdu.”
Buhari 2158-Ter:1988 Müslim 1521/19 İbni Mace 2177
“ … İbni Ömer r.a şöyle dedi : “ Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ticaret metaının Pazar yerlerine ulaşmadan yolda karşılanmasını yasaklamıştır…”
Müslim 1517/14 Buhari : 2165- Ebu Davud 3436 Nesei 4511 İbni Mace 2179 İbni Hibban 4959 Beyhaki 5/347 Beğavi 2092 Ahmed 2/142 Albani 336-Gayetü’l-Meram 32 Şevkani 5/155-Neylü’l-Evtar
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) satılmak için getirilmekte olan malın yolda karşılanmasını yasakladı ve : “ Mal getirmekte olan binicileri pazar haricin de karşılamayın… “ buyurdu
Müslim 1519/16 Ebu Davud 3437 Nesei 4513 Tirmizi 1221 Darimi 2/255 İbni Mace 2178 İbn Carud : 571 – Beyhaki 5/348 Ahmed 2/285-403 Albani (l317-İrva
“ … Ebu Hureyre şöyle dedi : Rasulullah s.a.v buyurdu ki : Satılmak için getirilmekte olan malı yolda karşılamayın. Her kim satış için getirilen malı yolda karşılar ve ondan satın alır da o malın sahibi pazara gelir ( piyasayı öğrenir ve satışı geri çevirmek ister )se 0 kimse muhayyerlik içerisindedir. ”
Müslim 1519/17 Ebu Davud 3437 Nesei 4513 Tirmizi 1221 Darimi 2/255 İbni Mace 2178 İbnu’l-Carud 571 Beyhaki 5/348 Ahmed 2/284-403
İmam Beğavi şöyle dedi : “ Satılık malı yolda karşılama şekli, satılık emtia yüklü araçların – veya bineklerin – bir beldeye doğru geldiği haberi üzerine tacirlerden birinin onlar pazara mallarını getirmeden ve pazarın o günkü piyasa değerini öğrenmeden onları yolda karşılayıp onlardan bir şeyler satın almasıdır.” Dolayısıyla satılık malları yolda – bu niyetle – karşılamak haramdır. Çünkü bu fiil alışverişte hile yapmaktır, hile yapmaksa caiz değildir.
27 – İHTİKAR YAPMAK CAİZ DEĞİLDİR
“ … Ma’mer b. Abdullah şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v buyurdu ki : “ Her kim ihtikar yaparsa o kimse günahkardır ”
Müslim 1605/129 Ebu Davud 3447 Tirmizi 1267-Ter;1284 Darimi 2/248-249 İbni Mace 2154 İbni Hibban 4936 Beyhaki 6/2930 Beğavi 2127 Ahmed 3/353-354
AÇIKLAMA : İhtikar : Bir malı bol olduğu zamanda büyük oranda satın alıp piyasadan çekip saklamak… Sonra da o malı, piyasada kalmadığı veya çok az kaldığı bir vakitte yüksek fiyatla tekrar piyasaya sürmektir.
Alimler, ihtikarın haram oluşundaki hikmeti, insanların genelinden zararı uzaklaştırmak içindir diye tefsir ettiler. Bir şahsın yanında, insanların muhtaç olduğu bir nevi yiyecek maddesi olsa, insanlar onu bir başka yerden temin edemeseler, o şahsa mezkur gıda maddesi zorla sattırılır diye de icma etmişlerdir.
İmamı Şevkani şöyle dedi : “ İhtikarın haram oluşundaki illet, o yapıldığında üslümanlarn sıkıntıya girip zarar gördüğü içindir. İhtikardan üslümanlar etkilenmiyor, onlar sıkıntıya girmiyor ve darlık yaşamıyorlarsa, bu ihtikar haram değildir. Bunda ihtikar yapılan madde, gıda maddesi veya başka bir madde olması durumu değiştirmez. ”
Şevkani : 5 / 222-Neylü’İ-Evtar
28 – ALIŞVERİŞTE GAYRİ MEŞRU ŞARTLAR GEÇERSİZDİR
“ … Aişe r.anha şöyle dedi : “ Berire hürriyetini satın alma yazışması yapmış olduğu halde yanıma geldi ve : Ben sahiplerimle her yılda bir ukıyye vererek dokuz ukıyye üzerine hürriyetimi satın alma yazışması yaptım, bana yardım et [ satın al ve hürriyetime kavuştur Aişe, Berire’ye : Eğer sahiplerin vela hakkı benim olmak üzere, benim bu bedeli kendilerine peşin olarak vermemi ve seni hürriyetine kavuşturmamı isterlerse öyle yaparım dedi. Berire sahiplerine gitti ( teklifi onlara bildirdi ). Onlar bunu kabul etmediler. Berire Aişe’ye gelip : Ben bu teklifi onlara arz ettim. Onlar vela hakkı kendilerine ait olmadıkça kabul etmekten imtina ettiler dedi. Aişe dedi ki : Rasulullah s.a.v bunu işitti ve benden sordu. Ben de kendisine haber verdim. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v bana : “ Velayı onlara şart koşarak Berire‘yi satın al ve hürriyete kavuştur. Çünkü vela, hürriyete kavuşturana aittir “ buyurdu. Aişe dedi ki : Rasulullah insanlar içinde ayağa kalktı. Allah’a hamd edip ona senada bulundu. Sonra :
“ Sizden bazı kimselere ne oluyor ki, onlar Allah’ın Kitabında olmayan bir takım şartlar koşuyorlar. Allah’ın Kitabında olamayan her hangi bir şart – yüz tane şart da olsa – batıldır, hükümsüzdür. Allah’ın hükmü uyulmaya daha haklıdır ve Allah’ın şartı en sağlamdır. Sizden bazı kimselere ne oluyor ki, onlardan her hangi bir kimse : Ya falan, vela benim olmak üzere hürriyete kavuştur diyor. [ yüz şart ile şart da koşsalar, vela hakkı sadece hürriyete kavuşturan aittir “ buyurdu.”
Buhari 2563-Ter:2362 Müslim 1504/8 Malik 2/780/17 Ebu Davud 3929-3930 Nesei 3451 Tirmizi 2124 İbni Mace 2521 İbnu Carud 981 İbni Hibban 4272 Ebu Yala 4425 Abdurrezzak 16161-16164 Dare kutni : 3/22 Beyhaki 5/336-338 Ahmed 6/206-213
29 – ÇARŞI VE PAZAR YERLERİNDE BAĞIRIP ÇAĞIRMAK CAİZ DEĞİLDİR
“ … At b. Yesar şöyle dedi : “ Ben Abdullah b. Amr r.a ile karşılaştım ve : Bana Rasulullah s.a.v’in Tevrat’taki sıfatını haber versen dedim. Abdullah: Evet, vallahi Rasulullah Kur’an’daki bazı sıfatları ile Tevrat’ta da sıfatlanmıştır. Örneğin:
“ Ey Nebi ! Biz seni bir şahit, bir müjdeci, bir korkutucu ve ümmilere bir koruyucu olarak gönderdik. Sen benim kulum ve rasulümsün. Seni el – Mütevekkil diye isimlendirdim. Bu Rasul kaba değildir, katı değildir, çarşılarda bağırıp çağıran değildir. 0 kötülüğe kötülükle karşılık vermez, lakin o affeder ve bağışlar. Allah 0 Rasul ile eğri bir milleti La ilahe İllallah demeleri sebebiyle doğrultmadan onun ruhunu kabzetmeyecektir. Allah bu kelimeyle kör gözleri, sağır kulakları ve perdeli kalpleri açar dedi…”
Buhari 2125-ter:1961
“ … Ebu Hureyre r.a dan.Rasulullah s.a.v şöyle buyurdu : “ Allah’u Azze ve Celle çokca gülen insana, çok yemek yiyen insana, çarşıda pazarda bağırıp çağıran insana, geceleri ölü gibi yatıp uyuyupta gündüzleri uyuşuk eşek gibi dolaşan insana ve dünya işini iyi bilipte hret işinden bihaber olan insana buğzeder. “
İbni Hibban Sahih – C.Sağir : 1.c.1065.n – Terhib ve Terğib’te şeyh el-Albani tashih edip senedi HASEN demiştir.
30 – SİMSARLIĞIN YASAKLIĞI İLE ALAKALI DELİLLER
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v : “… Hiçbir şehirli, köylünün adına onun malını satmasın … “ buyurdu.”
Müslim :5.c.1520.n
“ … Ebu Hureyre r.a şöyle dedi : Rasulullah s.a.v muhacirleri, bedevinin – yani köylünün – malını satmaktan… yasakladı.”
Buhari : 6.C.2548.s – Müslim 1515/12 Ebu Davud 3443 Nesei 4508 İbni Hibban 4961 Beyhaki 5/3 17
“ … İbni Abbas r.a şöyle demiştir : Rasulullah s.a.v : “ …. Hiçbir şehirli köylü için onun malını satmasın ” buyurdu. Tavus dedi ki : Ben İbni Abbas’a : Nebi s.a.v’in “ Hiçbir şehirli, köylünün malını satmasın “ sözünün manası nedir ? dedim. İbni Abbas : “ Şehirli köylüye simsarlık edemez demektir “ dedi.”
Müslim : 5.c.1521.n Ebu Davud : 4.c.3439.n – Nesei 4512 İbni Mace 21779 Ahmed 1/368 Albani 331-Gayetü’l-Meram
İmam Beğavi şöyle dedi : “ Badiye ahalisi mallarını şehre taşıyor ve onları, orada günün piyasa değerinde satıyorlardı… Şehirdeki birikmiş azık çokluğu sebebiyle dönüyorlardı. Onların getirdikleri malların satışlarından şehirde rıfk ve genişlik meydana geliyordu…
Hal böyle iken şehir ahalisinden bir şahıs köylüye gelir ve : Malını benim yanıma bırak, fiyatların yükselmesini senin için gözeteyim, birkaç gün sonra onu daha yüksek fiyata satayım. Sen şimdi köyüne dön derdi. Şehirlinin bu fiiliyle şehirde meydana gelen erzak genişliği ve fiyatlardaki uygunluk ortadan kalkıyordu, işte şeriat bunu yasakladı.”
Şehirli kimsenin köylünün malını satmasının yasaklanması, onun bu malı satması bir ücret karşılığı ile kayıtlıdır… Çünkü bu satışı yapan kimsenin gayesi sırf köylüye yardım etmek değildir, bilakis gayesi tahsil edeceği ücrettir. Buna İbni Abbas’ın yukarıdaki hadiste Tavusa verdiği cevapta delil vardır. Ancak şehirlinin gayesi sırf yardım ve hiçbir dünyevi maslahat değilse, burada Rasulullah s.a.v’n : “…Kul kardeşinin yardımında olduğu müddetçe Allah da o kulun yardımındadır…. “ hadisi devreye girer.
Beğavi : 8/123-Şerhü’s-Sünne
Şehirli köylünün malını satmasın hükmündeki yasakta akraba ve yabancı arasında fark yoktur. Buna Enes b. Malik rivayet ettiği : “ Nebi s.a.v ‘ Hiçbir şehirli, ister kardeşi olsun ister babası olsun köylünün adına onun malını satmasın… ‘ Hadisi delalet eder.
Şehirli köylü için bir şey satın alması caiz değildir. Bunda satma ve satın almak arasında fark yoktur. Enes b. Malik dedi ki : “ Hiçbir şehirli, köylünün adına onun malını satmasın deniliyordu. Bu kelime, şehirli, köylünün adına onun malını satmaz ve köylü adına bir şey satın almaz manasını içeren bir kelimedir.”
İmam Şevkani şöyle dedi : “ Enes b. Malik’in bu sözünü, Rasulullah’ın : “ İnsanları kendi hallerine bırakınız. Allah insanları birbirleriyle rızıklandırır “ ifadesiyle dikkat çektiği illet kuvvetlendirir.
31 – ALLAH İNSANLARI BİRBİRLERİ İLE RIZIKLANDIRIR
“ … Cabir r.a şöyle dedi : “ Rasulullah s.a.v “ Hiçbir şehirli, hiçbir bedevi için onun malını satmasın. İnsanları kendi hallerine bırakınız. Allah insanları birbirleriyle rızıklandırır “ buyurdu …”
Müslim 1522/20 Ebu Davud 3442 Nesei 4507 Tirmizi 1223 İbni Mace 2176 İbni Hibban 4963 Tayalisi 1329 Humeydi 1026-1027 Beyhaki 5/346 Beğavi 2099 Ahmed 3/307-312 Albani 330-Gayetu’l.Merim
Tacuddin el Bayburdi