Değerli Müslümanlar … ! unutmayalım ki Allah’ın kitabını  sağlıklı bir şekilde anlayabilmek için bir takım özlü esaslar ve kurallar vardır.

Bunlar, istenildiği manada öğrenilmediği müddetçe Kur’an’ın hakiki manasını, ne anlatmak istediğini , bizlerden neler isteyip ve nelerden uzak durmamızı emrettiğini kesinlikle bilemeyiz.

Daha doğrusu, – bu kurallar bilinmediği müddetçe – Allah’a karşı kulluğumuzu istenildiği manada gerçekleştiremeyiz.

İşte bundan dolayıdır ki, bu sohbetimiz de inşaallah Kur’an’ı sağlıklı bir şekilde anlama yöntemi nasıl olmalıdır veya bu konuda metod ve kurallar nelerdir, bunların üzerinde durmaya çalışacağız.

Değerli kardeşlerim … ! Her şeyden önce,kendisini anlamak ve ona hakkıyla iman etmek mecburiyetinde olduğumuz Kur’an’ı çok iyi tanıma mecburiyetindeyiz. Yani, Kur’an nedir ?  Kim tarafından indirilmiştir ?  Ve bu kitabın gayesi nedir,daveti neyedir, bir müslümanın bunları ana hatlarıyla da olsa bilmesi gerekir.

         Kur’an denildiği zaman, basiretli bir müslümanın aklına gelecek ilk şey ;  

1 – Bu kitab, bütün noksanlıklardan munezzeh olah Allah tarafından indirilmiş bir kitaptır :

حم {} تَنزِيلٌ مِّنَ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ  

“ Ha mim. Bu kitap Rahman ve Rahim olan – Allah – tarafından indirilmiştir. “

FUSSİLET : 1-2.AY.

Rabbimiz yine buyuruyor :

أَفَلاَ يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ وَلَوْ كَانَ مِنْ عِندِ غَيْرِ اللّهِ لَوَجَدُواْ فِيهِ اخْتِلاَفاً كَثِيراً

“ Onlar Kur’anı hiç düşünmüyorlar mı ? Eğer o Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı,onda birbirine muhalif çok şeyler olurdu. “

                                                                                                                    NİSA : 82.AY.

2 – Bu kitabın daveti ve gayesi ise, insanlığın yaratılış ve bu aleme gönderiliş gayesi olan tevhidedir :

   Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

هَـذَا بَلاَغٌ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُواْ بِهِ وَلِيَعْلَمُواْ أَنَّمَا هُوَ إِلَـهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ

“ Bu – Kur’an – insanlara bir tebliğdir. Bununla uyarılsınlar, O’nun tek ilah olduğunu bilsinler ve sağ duyu sahipleri de öğüt alsınlar diye indirilmiştir. “

İBRAHİM : 52.AY.

Bu Ayeti celile, Kur’anın bir tebliğ olduğunu ve ayrıyeten Alemlerin rabbi olan Allah’ın da tek bir ilah olduğunu dolayısiyla sadece ve sadece O’na ibadet edilmesi gerektiğini anlatmaktadır.

Değerli Müslümanlar … !
 yine aynı anlamda ; Kur’anı okuyanlar onun davetinin Tevhide olduğunu açıkça anlatan Ayetlerle karşılaşacaklardır.

         Rabbimiz buyuruyor :

وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ

“ Ben,Cinleri ve İnsanları sadece bana ibadet etmeleri için yarattım. “ 

ZARİYAT: 56.AY. 

Diğer bir ayeti Celilesinde ise :  

  وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئاً   

“ Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın ”    NİSA : 36.AY.

3 – Bu kitap ihtilaf ve tezat şeyler içermekten, noksaklıktan, ihtimalden ve içerisinde ihmal edilmiş bir şeylerin varlığından uzak olan bir kitaptır :

Basiretli bir müslümanın Kitabı hakkında bilmesi ve kendisine bu anlamda iman etmesi gereken en özlü kurallardan birisi de budur.

Yani, bu kitabın ihtilaf ve tezat şeyler içermekten, noksaklıktan, ihtimalden ve içerisinde ihmal edilmiş bir şeylerin varlığından uzak bir kitap olduğunu bilmesi gerekir… Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

أَفَلاَ يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ وَلَوْ كَانَ مِنْ عِندِ غَيْرِ اللّهِ لَوَجَدُواْ فِيهِ اخْتِلاَفاً كَثِيراً

“ Onlar Kur’anı hiç düşünmüyorlar mı ? Eğer o Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı,onda birbirine muhalif çok şeyler olurdu. ”  NİSA : 82.AY.

Yani ; bu kitabın üzerinde iyi düşünün, iyi tedebbür edin… Bu kitap Allah tarafındandır, dolayısiyla onun içerisinde birbirine muhalif bir şey yoktur.

“ …. İbnu’l As r.a dan ; Rasulullah s.a.v şöyle buyurdular : Kur’an , bir kısmı diğer bir kısmını yalanlamak için indirilmemiştir…….. “

İBNİ MERDEVEYH  : TEFSİR DE – İBNİ KESİR : 3.C.1171.SAY.

Dolayısıyla bu mükemmel kural, dinleri ile alakalı bir çok ihtilaf içerisinde olupta, davalarına Kur’an’dan delil getirmeye çalışanların yanlışta olduğunu ve bu iddialarının da batıl bir iddia olduğunu  kanıtlamaktadır.

4 – Kur’anı kerim, inanaların farklı farklı görüşlere sahip olmasına vesile olacak çelişkili şeyler sergilemekten uzak bir kitaptır :

Yani, öyle de anlaşılır,böyle de anlaşılır mantığının Kur’an’da kesinlikle yeri yoktur. Bir Müslümanın bilmesi gereken kurallardan bir tanesi de  işte budur.

Belki okumuş olduğumuz Ayet’i kerimelerde ihtimalli manalar gözümüze çarpabilir… Veya biz öyle anlayabiliriz. Ama bunun kesinlikle böyle olmadığını ve o Ayet’in mutlaka tek manaya delalet ettiğini bilmemiz gerekir.

Çünkü ihtimal mana ihtilafa götürür. Bu da, biraz önceki zikri geçen Ayet’i kerime ve hadisi şerifin ortaya koyduğu kurala terstir… Yani, – Ayet ve Hadisin de ifade ettiği gibi – onda birbirine muhalif bir şey kesinlikle yoktur.

5 – Kur’an, kendisin de hiçbir şeyin ihmal edilmediği bir kitaptır :

Yani, din adına her şey onda ana hatlarıyla anlatılmış ve hiçbir şey ihmal edilmemiştir… Rabbimiz kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

 الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلاَمَ دِيناً    

“ …… Bu gün sizin dininizi kemale erdirdim ve size olan nimetimi de tamamladım. Ve sizin için din olarak islam’dan razı oldum …… “

                                                                                                                    MAİDE : 3.AY

İşte bu ve emsali deliller, yüce kitabımız Kur’an’ı kerimde hiçbir şeyin ihmal edilmediğine ve hiçbir şeyin noksan bırakılmadığına delalet etmektedir.

Bundan kastımız ise, – biraz önce de ifade edildiği gibi – Kur’ân, ana hatlarıyla her meselenin özlü esaslarını zikretmiş ve bu manada hiçbir şeyi eksik bırakmamıştır.

Namazların rekat sayılarını, zekatın nisabını ve sair ibadetlerin keyfiyetlerini belki zikretmemiştir ama, unutmayalımki inananların bu hususta nereye başvurmaları gerektiğini ve bunların tafsilatlı bir şekilde nereden öğrenileceğini açıkça anlatmıştır…

         Rabbimiz bu anlamda  kerim kitabında şöyle buyrulmaktadır :

وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

”  – Ey Muhammed – … Sana da bu zikri indirdik ki, insanlara kendilerine indirileni beyan edesin. Umulur ki tefekkür ederler. ”   NAHL : 44. AY 

Yine bir Ayet’i Celilesinde :

 إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَا أَرَاكَ اللّهُ    

“  Hakikat biz sana bu kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında  Allah’ın sana gösterdiği şekilde hükmedesin …  ”   NİSA : 105.AY.

لَقَدْ كَانَ  لَكُمْ فِي  رَسُولِ اللَّهِ  أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِّمَن كَانَ  يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيراً

“ Andolsun ki Allah’ın Rasulünde sizin için, Allah’ı ve Ahiret gününü umar olanlar ve Allah’ı çok zikreden kimseler için pek güzel bir örnek vardır.”

                                                                                                                                                      AHZAB : 21.AY.

İşte bu Ayet’i kerimeler açık ve net bir şekilde Kur’an’ın beyanının, onun tafsili bir şekilde tefsirinin Allah Rasulü s.a.v’e verildiğini ve bu konuda en güzel örnek ve önderin de Rasulullah s.a.v olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Öyleyse basiretli bir müslümanın bu kuralı da iyi öğrenmesi ve buna uygun hareket etmesi gerekir.

6 – Kur’an her yönü ile açıklanıp beyan edilmiş ve kendisinde kapalı bir şeyin bırakılmadığı bir kitaptır :

     Rabbimiz bu konuda da şöyle buyurmaktadır :

الَر كِتَابٌ أُحْكِمَتْ آيَاتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِن لَّدُنْ حَكِيمٍ خَبِيرٍ

“ Elif Lam Ra . Bu öyle bir kitaptır ki, hikmet sahibi ve her şeyden haberi olan Allah tarafından Ayet’leri sağlamlaştırılmış ve sonra da açıklanmıştır. “

                                                                                                                        HUD : 1. AY.

كِتَابٌ فُصِّلَتْ آيَاتُهُ قُرْآناً عَرَبِيّاً لِّقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

“ Bu kitap, anlayan bir kavim için Ayet’leri açıklanmış Arapça bir kitaptır. “ 

FUSSİLET : 3 . AY.

İşte bu ve emsali deliller, Allah’ın kitabının her yönü ile açıklanıp beyan edildiğini ve onda hiçbir şeyin kapalı bırakılmadığını anlatmaktadır…

Öyle ki , müteşabih Ayet’ler hususunda bile açık ve net ifadeler kullanarak ; “ Bunlarla uğraşmayın, çünkü bunların te’vilini ancak Allah bilir. Siz onlara öylece iman edin “ diyerek bu yönlü bile kapalı bir şey bırakmamıştır.

7 – Kur’an bi zatihi değil, bi ğayrihi mufassal ve mübeyyen bir kitaptır. Yani kendi kendini tafsilanlandıran değil, ğayri olan Sünnet ile kapalı olan her yönünü beyan ettiren bir kitaptır.

Kur’an’ın mübhem ve mücmelini beyan edenin sünnet olduğunu, Kur’an’ın umumi olan hükmünü tahsis edenin sünnet olduğunu ve Kur’an’ın mutlak ifadelerini takyid edenin de yine sünnet olduğunu ve bu sünnetin de vahiy olduğunu bir müslümanın mutlaka bilmesi ve buna uygun hareket etmesi gerekir.

         Allah’u Azze ve Celle Kerim kitabında şöyle buyurmaktadır :

   إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَا أَرَاكَ اللّهُ    

“  Hakikat biz sana bu kitabı hak olarak indirdik ki, insanlar arasında  Allah’ın sana gösterdiği şekilde hükmedesin … ”    NİSA : 105.AY.

Değerli Müslüman … !
 unutma ki buradaki zikri geçen ; Allah’ın sana gösterdiği şekilde, ifadesi çok önemli bir ifadedir…. Bu ifadeye göre ; Kur’anın pıratize ediliş şekli Allah tarafından gösterilmiştir.

Hatta Allah Rasulü s.a.v’in : “ Cibril namaz için bana geldi ve onu talim ettirdi “ anlamındaki hadisler de bunun açık delillerindendir.

         Rabbimiz yine şöyle buyurmaktadır :

لَا تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ  ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُ

” Ey Muhammed ! Cibril vahyi sana getirdiğinde dilini acele edip hareket ettirme. Onu senin gönlünde toplayıp cem etmek bize aittir. Sen sadece onun okunuşunu takip et yeter, Sonra,onu beyan etmek de bize aittir 

                     KIYAME : 16.17.18.19

Zikredilen bu Ayet’i kerimelere de dikkat edilirse burada açık bir şekilde sünnet’in vahy olduğu anlatılmaktadır. Şöyle ki ; Peygamberimiz s.a.v Kur’an’ın vahyedilişi esnasında acele ediyordu.

Yani, indirilenin okunup ezberleneceği gibi, onun bir de izahı, tefsiri nasıl ve ne şekil de olacak diye heyecanlanıyordu. Allah’u Azze ve Celle ise : ” Sen acele edip heyecanlanma. Kur’an’ı senin gönlünde toplamak bize aittir. Sen sadece onun okunuşunu takip et yeter. Sonra indirilen o Ayet’leri tefsir etmekte yine bize aittir.”  buyurmaktadır.

Ayet’i Kerimedeki zikredilen ” beyanehu “ ibaresindeki ” hu “ zamiri, önceden indirilene işarettir. Binaenaleyh, Kur’an’ı kerimdeki indirilen namaz emri olsun, zekat emri olsun. Hac emri olsun, oruc emri olsun, bunların hepsi de  “ Vahy’i gayri metluv ”  dediğimiz sünnet’le tefsir edilmiştir.

Dolayısıyla bir müslümanın Kur’anı sağlıklı bir şekilde anlayabilmesi için bu gerçeği kabul etmesi ve  Kur’an’ın tefsiri, izahı, beyanı mahiyetindeki hadislere de buna göre değer vermesi gerekir.

         Rabbimiz yine şöyle buyurmaktadır :

. وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ

“ ……. Sana da bu zikri indirdik ki, insanlara kendilerine ne indirildiğini sen beyan edesin. Umulur ki tefekkür ederler. “   NAHL : 44.AY.

“ … Ebu Said el-Hudri r.a’dan gelen bir hadislerinde ise Allah Rasulü s.a.v şöyle buyurmaktadır : Ey insanlar ! size iki ağılık bıraktım. Allah’ın kitabı ve benim sünnetim. Kur’an’ı sünnetimle konuşturun onu zorlaştırmayın. “ 

HATİBU’L BAĞDADİ . EL-FAKİH : 1.C.94

İşte bu Ayet’i kerime ve hadisi şerif de, açık ve net bir şekilde Kur’an’ın tefsirinin sünnet tarafından yapıldığını bizlere anlatmaktadır… Dolayısıyla  biraz önce de ifade ettiğimiz gibi, bir müslümanın bu konuyu da peşinen kabullenmesi ve buna uygun hareket etmesi gerekir.

Değerli kardeşlerim … ! İşte zikretmiş olduğumuz bu deliller, Kur’anı bize tanıtan en güzel deliller olduğu gibi, ayrıyeten bu delillerin ortaya koyduğu kurallar da, Kur’an’ın sağlıklı bir şekilde anlaşılmasını sağlayan en özlü kurallardır. 

Hulasa bu deliller ve bu kurallar bize ; “ Bu kitabın Allah tarafından indirildiğini, onda şek ve şüphenin olmadığını ve ayrıyeten onun içerisinde ihtilaf, tezat, ihmal ve noksan bırakılan bir şeyin olmadığını, Kur’anı tefsir edecek olan mercinin sünnet olduğunu ve Kur’anın tefsiri mahiyetinde olan sünnetin de vahy olduğunu anlatmaktadır …

Değerli kardeşlerim … ! bu zikretmiş olduğumuz özlü kaide ve kuralların yanı sıra yine bir takım kaide ve kurallar daha var ki bunlar da, Kur’an’ın sağlıklı bir şekilde anlaşılmasını sağlayan ve ihtilaflara set çeken kaide ve kurallardır.

                                    Tacuddin el Bayburdi

Similar Posts