Değerli kardeşlerim … ! inananlar arasında dolaşan o kadar batıl inanç, amel, bid’at, hurafe ve söylenen sözler var ki, inanın onları burada anlatmaya kalksak ne zamanımız ne de sayfamız yeterli olur.

Bu konuda toplum arasında inanç haline gelmiş en çirkin olanlarından birisi de

“ özürlü doğan çocukların en büyük sebebi, akraba evliliğinden dolayı oluşu “ inancıdır…

İşin ilginç tarafı ; bu tip cahilce sözlerin icad edildiği yörelerde – ki bunlar genelde batıdan kaynaklanıyor – nedense özürlü insanlar daha fazla…

Hatta kendi memleketimizde bile, bu anlamda şöyle doğuya doğru bir göz gezdiriyorsun, hemen hemen bir çoğu akraba evliliği yapmalarına rağmen, maşaAllah hepsi de Aslan gibi sağlıklı insanlar… Ama bu sözün en fazla kullanıldığı batıya doğru kaydıkca, – ki hor görmekten Allah’a sığınırım – körü, topalı, şaşısı, özürlüsü daha da fazlalaşıyor.

Öyleyse görülen o ki ; bunu söyleyen ve inananlar arasında yayılmasına çalışan kimseler – sanki bunu kasıtlı söylemiş gibiler – … Çünkü azcık düşündüğünüzde ve araştırdığınızda, bu olayın ne İslami açıdan bir yasaklığı var, ne de normal yaşantımızda görülen bir haklılık payı var…

Hatta akraba evliliğinin, sağlıklı bir yuvanın temelleri açısından daha faydalı olduğu görülmektedir … Çünkü insanın canı ciğeri olan akrabasına karşı sevgisi, saygısı ve koruması daha farklı olur…


Hatta toplumumuzda akrabasıyla evli olan kimselerin bu anlamda da kullandıkları bir söz vardır ; “  atsan atılmaz, satsan satılmaz “

Bu konuya İslami açıdan da bakacak olursak – ki önce bakılması gereken yön burası olmalı – bunu yasaklayan hiçbir delil olmadığı gibi … Aksine  Allah Rasulü s.a.v’in gözü önünde akraba evlilikleri yapılmasına rağmen, buna ses çıkarmamıştır… Ve bildiğiniz gibi de, Allah Rasulü s.a.v’in biricik kızı Fatıma, amcasının oğlu Ali ile evliydi…

{ … Huveyle binti Malik b. Sa’lebe şöyle dedi : Kocam Evs b. Samit bana zihar yaptı ben de Rasulullah s.a.v’e gelip bu durumu kendisine şikayet ediyordum. Rasulullah  s.a.v ise kocam hakkında benimle mücadele ediyor ve : Allah’tan kork kocan amcanın oğludur, diyordu. Fazla bir zaman geçmedi, nihayet Kur’an’dan { Allah kocası hakkında mücadele eden ve Allah’a şikayette bulunan kadının sözünü işitti. Allah ikinizin birbirinizle konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, görendir. }  ayeti ziharın kefaretini bildiren ayetlere kadar indi…… }

Ebu Davud : 2214 İbni Hibban : 1334- Mevarid İbn Carud : 746 Tabarani : 616- M. Kebir Beyhaki : 7/389 Beğavi : 2364 Ahmed : 6/410 Albani : 2087- İrva

Bu hadisi şerifte de yine görüldüğü gibi Huveyle binti Malik b. Sa’lebe amcasının oğluyla evliydi…

Hulasa bu çirkin inanç bizlere dışarıdan bulaşan bir hastalık olduğu için, müslümanarın bu konuda uyanık davranmaları gerekir… Çünkü biz inanıyoruz ki, her şey Allah’ın elindedir… Hatta bu konuda ana rahmindeki bir çocuğun sağlamlığı ve sakatlığı bile, – bir imtihan gereği –  yine Allah’ın takdiridir…  

“ …   Ebû Seriha Huzeyfe b. Esîd El-Gıfârî’nin yanına girdim de o şunu söyledi : Rasulullah s.a.v’i şu iki kulağımla işittim şöyle diyordu : “ Gerçekten nutfe rahmin içine kırk gecede düşer. Sonra onun üze­rine melek iner.  Ve o Melek :
– Yâ Rabbi ! Erkek mi – olacak – yoksa dişi mi ? diye sorar. Allah onu erkek yahut dişi olarak yaratır. Sonra :
– Yâ Rabbi ! Sağlam mı olacak, yoksa sakat mı ? diye sorar. Allah onu ya sağlam yaratır yahut sakat. Sonra :
– Yâ Rabbi Bunun rızkı, eceli, ahlâkı ne olacak ? diye sorar. Sonra Allah onu ya şakî yahut saîd yaratır. “ 

Müslim : 8.c.2645/4.Say.117

Rabbim cümle inanan kardeşlerime, sağlıklı,  sıhhatli hayırlı evlatlar nasibetsin. Bununla beraber – bir imtihan gereği – eğer kendilerine ihsan edilen çocukları özürlü olacak olursa, bu konuda da sabretmelerini ve bunu cenneti kazanmaya vesile kılmalarını nasibeylesin …

Amin 

Vel hamdu lillahi rabbil alemin

                                            Tacuddin el Bayburdi

Similar Posts