Değerli Müslüman … ! şunu asla unutma ki ; itaat hususunda mutlak anlamda itaat Allah’a ve Rasulünedir … Bu iki mercinin haricindekilere ise, mukayyedtir … Yani kayda bağladır…
Bu konuda takip edilecek yol şu olmalıdır ;
1 – Söz ve uygulamalarına tabi olup İtaat edeceğimiz kimsenin anlattığı şeyler Kur’ana ve Sünnete dayalı olmalıdır.
2 – Bizleri davet ettikleri şeyler, Allah’a ve Rasulüne isyan içerikli olmamalıdır.
Zira. “ Allah’a masiyette kula itaat yoktur “
Müslim : 6.c.1840.n
Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır :
“ … Eğer ana ve baban hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dünya işlerinde onlara iyi muamele et ve bana yönelen kimsenin yoluna uy. Unutmayın ki, sonra dönüşünüz banadır. O zaman yapmış olduklarınızı size haber vereceğim. “
Lokman : 15.Ay.
“… Mus’ab İbn Sa’d babasından tahdis etti ki, babası Sa’d şöyle demiştir : Sa’d’ın annesi, Sa’d İslam dininden dönmedikçe onunla asla birdaha kelam etmeyeceğine, yemeğeceğine ve içmeğeceğine yemin etti de oğluna dedi ki : Sen, Allah sana ana ve babana iyilik vasiyet ettiğini söylemedin mi ? Öyleyse bende senin ananım, ben de seni bununla – yani dinini terk etmen ile – emrediyorum.
Sa’d dedi ki : anam üç gün bekledi. Nihayet açlıktan bayıldı. Hemen Umare adındaki bir oğlu kalkıp kendisine su içirdi. Mütakiben anam, ben Sa’d aleyhine beddua etmeye başladı. İşte bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah Kur’an daki şu Ayeti celileyi indirdi :
“ Biz insana ana ve babasını tavsiye ettik. Onun anası kendisini, eziyet üstüne eziyetle taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl sürmüştür. Onun için bana ve anana babana şükret. Muhakkak ki dönüşünüz banadır. Eğer onlar senin bilmediğin bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, sakın onlara bu hususta itaat etme…… “ Lokman : 14-15.Ay.
Müslim : 7.c.319.s.1748.n
Zikredilen bu Ayet ve Hadisin mesajından da anlaşıldığı gibi, Allah’a isyan olan hususlarda en yakınımız olan ana ve babamıza dahi kesinlikle itaat edilmeyeceği anlatılmaktadır…
“ … Âişe r.anha’dan. O şöyle tahdîs etti : Ensâr’dan bir kadın kızını evlendirdi. Akabinde kızın başının saçları kökünden düşmeğe – yani dökülmeye – başladı. Kadın, Peygamber s.a.v’e gelip bu durumu kendisine anlattı ve :
– Kızın kocası bana kızın saçlarına ekleme yapmamı emretti, dedi. Peygamber s.a.v :
– ” Hayır, – bunu yapma – şu muhakkak ki, saçlarına saç ekleyen kadınlar la’netlenmiştir ” buyurdu. “
Buhari : 11.c.5289.s
“ … Ebu Muâviye’nin… Ali’den rivayetine göre; o şöyle demiştir : Rasûlullah s.a.v bir yere seriyye gönderip başlarına ansârdan birisini emir tayîn etti. Yola çıktıklarında emirleri bir konuda onlara kızarak :
— Allah Rasûlü bana itaat etmenizi emretmedi mi ? dedi. Onlar :
— Evet dediler. Bunun üzerine :
— Bana odun toplayın ve onlarla ateş yakın bakayım. Toplanan odunlar ateşlenince :
— Size emrediyorum ; hadi bu ateşin içine atlayın bakayım. Topluluk ateşe girmeye kalkışınca içlerinden bir genç :
— Siz ateşten kurtulmak için Allah Rasûlüne tabi oldunuz, – ne diye ateşe girmek istiyorsunuz ki – . Rasûlullah s.a.v’e varıncaya kadar bunu yapmayın. Şayet o girmenizi emrederse bu takdirde girin, diye müdâhelede bulundu. Rasûlullah s.a.v’e geldiklerinde olayı kendisine haber verdiler. Allah Rasulü s.a.v şöyle buyurdu :
— Şayet ona girmiş olsaydınız ebediyyen ondan çıkmayacaktınız. İtaat ancak ma’ruftadır. “
Buhari : 9.c.4036.s – Müslim : 6.c.1840.n
Tacuddin el Bayburdi